MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının, ... Alışveriş Merkezi"nde ticari faaliyet gösterdiğini, AVM"nin ortak kullanım alanlarına herhangi bir malzeme konulmasının yasak olmasına rağmen davalının buna uymadığını, kat malikleri kurulunca 22/09/2013 tarihinde alınan bu yöndeki kararın 28/09/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, yine dikkate alınmadığını, 11/06/2014 tarihinde ihtarname gönderildiğini, bunun da etkili olmadığını bildirerek haksız işgalin sona erdirilmesine, müdahalenin menine, işgal edilen alan ile ilgili olarak şimdilik 100.00.-TL ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece ana taşınmazda bulunanların doğruluk kuralları içinde ortak alandan yararlanacakları, başkalarının yararlanmasına engel şekilde ortak alanı devamlı suretle kullanamayacaklarından bu müdahalenin engellenmesine; ortak yeri işgal eden paydaşa, diğer paydaşların kendi paylarından yararlanma istekleri yöntemince bildirilip kullanımdan men edilmesi sonrasında ecrimisil talebinin maliklerce istenebilir olacağından, yönetimin ecrimisil istemesinin yerinde bulunmadığından bu talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Aynı Kanunun 16. maddesinde de kat malikleri anataşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar ve ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler. Ayrıca aynı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasında da kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlü oldukları öngörülmüştür. Mahkemece yapılan keşifte 634 sayılı Kanunun anılan hükümlerine aykırı şekilde davalı tarafından işyeri giriş cephesine ticari eşya koymak suretiyle ortak alanda kullanım tespit edilemediği, sabit paltformlarla yerin çevrilmediği görülmüş, ve alınan bilirkişi raporunda ortak alanda eşya tespit edilememesi, sabit herhangi bir malzemenin bulunmaması fiziki müdahalenin olmaması, delil olarak gösterilen resimlerde görülen kullanım alanları ile keşif günü davacı tarafın gösterdiği kullanım alanının büyüklük olarak farklılık göstermesi ve işyeri girişinin tek girişi olması nedeniyle dükkana yeni eşya getirilmesi esnasında da işyerinin dışı olan ortak alana eşya konulmuş olabileceğinden dolayı haksız işgal tazminatından söz
edilemeyeceğinin raporlandığı anlaşılmakla, alınan raporla çelişik şekilde eşya indirip kaldırmak şeklindeki geçici kullanmadan dolayı müdahalenin menine karar verilemeyeceğinin düşünülmeden ve davalının ortak alandaki müdahalesinin ne şekilde olduğuna dair somut delillerin gösterilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/07/2017 günü oy birliği ile karar verildi.