
Esas No: 2014/735
Karar No: 2014/2760
Karar Tarihi: 09.04.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/735 Esas 2014/2760 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2012/141-2013/32
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.
Temyize konu 14.02.2013 tarihli kararda kabul edilen miktarın 14.920,28 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı tarafa müvekkili hakkında ilamlı icra takibine başlandığını, müvekkilinin dosyanın asıl borçlusu İsmail Savran"a kefil olmadığını, takibe konu sözleşmeye imza atmadığını, imza inkarına ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi"nde açtıkları davada yapılan inceleme sonucunda imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığının belirtildiğini, ancak davanın yanlış merciide açıldığı gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkili tarafından davalı kooperatif yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Çal İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/14 E. sayılı dosyasında yapılan imza incelemesi neticesinde takibe konu 09.11.2004 tarihli sözleşmede davacıya ait olduğu iddia edilen imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, söz konusu belgenin sadece icra edilebilirlik yönü itibariyle ilam niteliğinde belgelerden olduğu anlaşıldığından sahtelik davasının konusu olabileceği gibi menfi tespit davası konusu olmasına kanunen bir engel bulunmadığı, bu itibarla davacının eli ürünü olmayan imza nedeniyle söz konusu belgenin davacı açısından bağlayıcı olmasının mümkün olmadığı, bu sözleşme gereğince davacı hakkında yapılan ilamlı icra takibinde borçlu olmadığı, davalının kötüniyetli takip yaptığına ilişkin kanaat oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
23.07.2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 26.07.2012 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.