17. Hukuk Dairesi 2017/3233 E. , 2018/8142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 21.07.2012 tarihinde, davalı ... AŞ’ye ...’li aracın % 100 kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucunda, davacıların çocukları ..., ... ... ve ... ..."ın vefat ettiğini, davalı ... şirketine yapılan başvuru üzerine kısmi ödemede bulunulduğunu, zararlarının tam olarak karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, her bir davacı için 3.000,00 TL maddi tazminatın 28.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.12.2015 tarihli dilekçe ile ... ve ... dışındaki davacılar yönünden ıslah talebinde bulunduklarını belirterek, davacı ... için 15.310,21 TL., ... için 14.617,36 TL., Vicdan için 34.560,27 TL ve ... için 35.295,94 TL olarak taleplerini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, aktüer hesabı yapılmak suretiyle toplam 90.477,14 TL tazminatın 12.11.2012 tarihinde davacılara ödendiğini, kusur ve tazminat yönünden tespit yapılması ve destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken asgari ücretin baz alınması gerektiğini, faiz sorumluluğunun ödeme tarihinde başladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 2.644,71 TL"nin, davacı ... için
2.674,75 TL"nin, davacı ... için 15.310,21 TL"nin, davacı ... için 14.617,36 TL"nin, davacı ... için 34.560,27 TL"nin, davacı ... için 35.295,94 TL"nin 28.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine fazla istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ... şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemelerin güncellenerek tazminat miktarından düşülmesinin uygun bulunmasına, tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporunda PMF tablosunun kaullanıldığının anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir.
Mahkemece, dava konusu trafik kazasında çocukları vefat eden davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması bakımından aynı bilirkişiden bir kök (09.06.2014 tarihli), iki adet ek rapor (15.04.2015 ve 01.10.2015 tarihli) alındığı ve son ek rapora göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacıların destekleri olan ... kaza tarihinde 17, ... 20, ... 27 yaşlarında ve bekar olarak vefat etmişlerdir. Kök raporda; desteklerin anne ve babalarına desteklik süresince sabit % 15 oranında destek olacakları varsayımına göre hesaplama yapıldığı, rapor içeriğinde ... şirketi tarafından yapılan ödemenin düşülmeyeceğinin belirtildiği, hesaplama esnasında ... şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşüldüğü (yerleşik içtihatlara uygun olarak), raporun kendi içerisinde çeliştiği, denetime elverişli olmadığı, ilk ek raporda müteveffa ... için askerlik ve iş bulma süresinin 2 yıl olarak alındığı, yine anne ve baba için % 15 sabit pay ayrıldığı, rapor tarihi (15.04.2015) dikkate alındığında
bilinmeyen dönemlerin 2012 ve 2013 yıllarından başlatıldığı, rapor içeriğinin eki tablolarla uyuşmadığı, davalı vekilinin itirazı üzerine yine aynı bilirkişiden alınan 2. ek raporda (01.10.2015) destek paylarının bu kez sabit olarak alınmadığı, fakat murisler için farklı farklı destek paylarının belirlendiği, raporun çelişkili ve denetime elverişli olmadığı, eki tabloların da denetlenemediği görülmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davalarda, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, ... öğrenim yapıyorlar ise 25 yaş, yapmıyorlar ise 18 yaş, esas alınarak raporun düzenlenip en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek ölenin bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl % 10 oranında artıp, % 10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması ve davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süreleri konusunda PMF-1931 tablosunun kullanılması, dava tarihinden önce yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi ve davacıların somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi gerekir.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14"er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının
ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir. Yine, ülkemizdeki askerlik süresi de en fazla 15 ay olup iki yıl olarak kabul edilmesi de hatalı olmuştur.
Bu nedenlerle; mahkemece, ... uygulamaları da gözetilmek suretiyle, aktüerya alanında uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.