Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6809 Esas 2011/23492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6809
Karar No: 2011/23492

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6809 Esas 2011/23492 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ve borçlular vekilinin takibin iptali için başvurduğu ancak henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediği belirlenmiştir. Mahkeme, borçluların itirazının esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği halde davanın reddedilmesi yönünde hüküm vermiştir. Kararda İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca bozma kararı verilmiştir. İİK 366, ödeme emrinin borçlu tarafından kabul edilmemesi veya itiraz edilmesi halinde, takibin devam etmesine izin vermektedir. HUMK'nun 428. maddesi ise, hukuk mahkemelerinde yapılan yargılamalarda, usul veya esas bakımından hatalı olan kararların temyizen veya karar düzeltme yoluyla düzeltilmesini sağlamaktadır.
12. Hukuk Dairesi         2011/6809 E.  ,  2011/23492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/10/2010
    NUMARASI : 2010/511-2010/972

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı vekili tarafından şikayetçi borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği ve borçlu vekilinin ise 20.05.2010 tarihinde icra mahkemesine  başvurarak ve takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olmadığı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği görülmektedir.
    Alacaklı vekilinin cevabı ve icra dosyasından dava tarihi itibariyle borçlulara henüz tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borçluya ödeme emri tebliğ edilmezse bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Her ne kadar borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, alacaklı vekilinin yargılamaya katılarak itirazın reddini talep ettiği ve bu nedenlerle anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut bulunduğu görülmektedir.
      O halde mahkemece borçluların itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.