15. Ceza Dairesi 2019/5187 E. , 2019/7870 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/04/2018 tarihli ve 2017/213554 soruşturma, 2018/46966 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/12/2018 tarihli ve 2018/6724 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/05/2019 gün ve 94660652-105-06-3401-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/06/2019 gün ve 2019/59888 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki ..."un şikâyetinde özetle; şüphelilerin yetkilisi olduğu ..... Tic. Ltd. Şti. isimli şirketten sözleşmeyle keçi satın aldığını, keçilerin bakımını da aralarındaki sözleşmeye göre şirketin üstlendiğini, şüphelilerin bu sözleşme gereğince kendisine ödenmesi gereken bedelin çok azını ödediğini, geri kalanını ödemediğini, bu konuda şüphelilerle karşılıklı olarak birbirlerine ihtar gönderdiklerini, ancak en sonunda şüpheli şirket ve temsilcilerinin mevcut iş yerini kapatarak kaybolmaları üzerine dolandırıldığını beyan ederek şikâyetçi olması üzerine yapılan soruşturma sonunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca olayın hukukî ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müşteki ile vekilinin dosyaya ibraz etmiş oldukları bilgi ve belgelerin incelenmesinde, şüphelilerin müşteki haricinde yaklaşık 100 kişiyi de "...." adında kurgulanan sistemle dolandırdıklarını, gerçekte keçi ve çiftlik olmamasına rağmen hayali kurguyla kendilerini ikna ederek zarara uğrattıklarını, Koyun Ve Keçi Türü Hayvanların Tanımlanması, Tescili Ve İzlenmesi Yönetmeliği gereğince faaliyet gösterenlerin, çiftlik ve hayvan kulak küpe numaralarını İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinde tutulan hayvan kayıt defterine kaydettirmeleri gerekmesine rağmen şüphelilerin ve adı geçen şirketin çiftlik, işletme ve hayvan kayıtlarının bulunmadığı gibi hayvanlar için TARSİM"e yaptırılmış sigorta kaydı da bulunmadığını, sonuç olarak şüphelilerin çok sayıda mağdura yaptığı gibi, keçilerden elde edilecek sütün satışından pay ödeneceği taahhüdüyle, gerçekte üretim tesisi, üretimi, keçileri ve herhangi bir ticarî faaliyeti olmadığı halde, keçileri müştekiye kağıt üstünde satarak zarara uğrattığının iddia edilmesi karşısında, öncelikle şüpheli ... ile tespit edilecek tanıkların ifadelerinin alınması, müştekinin iddialarına ilişkin olarak araştırma yapılarak ilgili resmî kurumlardan bilgi ve belgelerin temin edilmesi, şüpheliler hakkında benzer şikâyetlere ilişkin olarak yürütülen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve gerekirse alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasından sonra soruşturmanın buna göre sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/12/2018 tarihli ve 2018/6724 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.