Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçluya gönderilen 6 örnek icra emrinin;   “muhatap katta bulunmadı, kapısına 2 No’lu haber kağıdı yapıştırıldı, komşusu M. Ö.kapısına varıldı, komşu M. Ö. imzadan kaçındı. Muhtara tebliğ yapıldı” şerhi  ile 24.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 
Tebligat mazbatasının incelenmesinde, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapıldığı yazılı olmasına rağmen Tebligat Tüzüğünün 28.maddesinin uygulanmadığı görülmektedir. Tüzüğün anılan maddesine göre muhatabın adreste neden bulunmadığı, komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorularak, tevziat saatinden sonra adrese geleceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp tevsik edilmesi halinde Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebligat yapılabilir.
Somut olayda muhatabın adreste bulunmama nedeninin ne olduğu ve ne şekilde tespit edildiği belli olmadığı gibi, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tüzüğün anılan maddesinde belirtilen kişilerden sorulup saptanmadan ve bu husus tebligat parçasına yazılıp usulen tevsik edilmeden yapılan tebligat usulsüzdür.
O halde mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve sair şikayet ve itiraz nedenlerinin esasının incelenip sonucuna göre  bir karar verilmesi   gerekirken yazılı şekilde usulsüz tebligat  şikayetinin  reddine karar verilmesi isabetsizdir.  
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.