17. Hukuk Dairesi 2015/14541 E. , 2018/8132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 17.01.2009 tarihinde davacılardan ... idaresindeki araca, davalı ... idaresindeki aracın çarpması sonucu, davacılar ... ile ..."ın yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL maddi ve babalarının ölümü nedeniyle davacılar ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00"er TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 527,13"er TL maddi tazminatın olay tarihi olan 17.01.2009"dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, ... için 367,11 TL. tedavi giderinin 15.04.2011 tarihinden itibaren, ... için 35,00 TL tedavi giderinin 24.02.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davacılar ..., ... ve ... için 2.000.00"er TL (toplam 6.000,00 TL.) manevi tazminatın olay tarihi olan 17.01.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar, olay tarihi, kusur oranı gibi hususlar dikkate alındığında, davacılar ..., ... ve ... için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.