17. Hukuk Dairesi 2017/4320 E. , 2018/8131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile süresinden sonra katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların malik, sürücü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı bulundukları aracın davacıların sürücüsü ve maliki bulunduğu araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, ekspertiz raporu ile hasar tutarının 29.761,41 TL olarak belirlendiğini, çekici bedeli 150,00 TL., eksper ücreti 180,00 TL ödendiğini, hasarlı aracın 10.000,00 TL"ye satıldığını, bu nedenle davacı ... için 20.091,41 TL maddi, nişanlısının ölüm tehlikesi geçirmesi ve aracının pert olması sebebiyle manevi zararının telafisi için 1.000,00 TL manevi, yaralanan davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 01/09/2011 olan kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan (... şirketinin poliçe limiti ile ve maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kazaya karışmadığını, davacının kendi kusuru nedeniyle kazanın meydana geldiğini, manevi tazminat istenilemeyeceğini, maddi tazminatın mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... vekili, kusuru kabul etmediklerini, değer kaybı, araç çekim ücreti ve exper ücretinden sorumlu olmadıklarını, hasar bedeli, faiz başlangıç ve oranını da kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."in maddi tazminat davasının kısmen
kabulü ile 14.933,25 TL"nin davalılar ... ve ..."den kaza tarihi olan 01/09/2011 tarihinden itibaren, diğer davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, davacı ..."in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 500,00 TL"nin davalılar ... ve davalı ..."den kaza tarihi olan 01/09/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, davacı ..."un manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL"nin davalılar ... ve davalı ..."den kaza tarihi olan 01/09/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili ile katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; 13.04.2016 tarihli kararın tebliği üzerine davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, davalıların temyiz dilekçesinin 12.05.2016 tarihinde davacılar vekiline tebliği üzerine, davacılar vekili 24.05.2016 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin, yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra verildiği ve temyiz harcının yatırıldığı görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz talebi yönünden;
A-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Davalılar ... ve ... vekili tarafından temyize konu edilen manevi tazminat miktarları anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar ... ve
... vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
B-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
3-Davacı ... vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece avans faizine hükmedilmiştir. ... zarara neden olan aracın hususi araç olmasına göre, davada temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken maddi tazminat yönünden avans faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/II.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, 2-A numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine, 2-B numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm fıkrasının 1.bendindeki “avans” ibaresinin çıkartılarak, yerine “yasal” ibaresinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.