20. Hukuk Dairesi 2016/490 E. , 2017/6080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ile ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ileeklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... köyü 194 ada 1 parsel sayılı 1934,88 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği ... niteliğini kaybedip, ... kadastro komisyonlarınca ... alanı dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle tarla niteliğiyle ... adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine "... oğlu ..."ın kullanımında olduğu" yazılmıştır.
Davacı ... 26.07.2010 tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 194 ada 1 sayılı parselin bir kısmı içinde, kendisi tarafından 36 yıl önce dikilen zeytin ağaçlarının olduğunu belirterek, kullanıcı olarak kendi adının da yazılması istemiyle dava açmış, 13.12.2010 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile ... köyü 194 ada 1 sayılı parsel ile 125, 126 ve 127 nolu tapulama parsellerinin ortak kesiştikleri köşede 11637 ... sınır noktası bulunduğu ve bu durumda adına tapulu 127 sayılı parselin, 2/B alanı dışında kaldığı halde, kullanım kadastrosu sırasında, 11637 ... sınır noktasının yanlış yere konularak, taşınmazının bir kımının 2/B alanında bırakıldığını belirterek, bu kısmın iptali ile adına tescilini istemiş, 28.11.2011 tarihli keşif zaptındaki imzalı beyanı ile de bu isteğini yinelemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, davalı ... köyü 194 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.09.2014 gün ve 2014/4844 E. - 7083 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; ""...İncelenen dosya kapsamına göre, dava, kullanım kadastrosu sırasında 11637 nolu ... sınır noktasının zeminde yanlış yere konulması nedeniyle, davacı adına kayıtlı 127 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının, 2/B niteliği ile tespiti yapılan 194 ada 1 sayılı parselin içinde bırakılmasına itiraza ilişkindir. Hükme esas alınan dosyada mevcut ... bilirkişi kurulu raporuna göre, 11637 nolu ... sınır taşının 125, 126 ve 127 sayılı parsellerin ortak sınır noktasında olduğu, bu durumda bu parsellerin hepsinin 2/B alanı dışında kaldığı anlaşılmıştır.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2012/5 nolu genelgesi uyarınca kullanım kadastrosunun, 2/B uygulaması kesinleşmiş ve ... adına tapuya tescilli yerlerde yapılabileceği, gerçek kişiler adına tapuya tescilli yerlerde yapılamayacağı ve tutanak düzenlenemeyeceğiden, mahkemece dava konusu 194 ada 1 nolu parselin 127 nolu kadastro parselininin çapı içinde kalan kısmının kadastro tutanağının iptaline, geri kalan kısmın tespit gibi tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır..."" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu 194 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 127 nolu kadastro parselinin çapı içerisinde kalan fen ve ... bilirkişilerinin 19.12.2011 tarihli raporu ve eki Ek-3 nolu haritasında maviye boyalı olarak gösterilen 123,86. m²"lik kısmının kadastro tutanağının iptaline, bakiye kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş hüküm davalılar ... ile ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 24.12.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, dışarıda kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Arazi kadastrosu ise, 1955 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılıp 30.06.2010 - 30.07.2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastrosu bulunmaktadır. Temyize konu dava kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ... harç alınmasına yer olmadığına 30/06/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.