Esas No: 2022/1583
Karar No: 2022/5161
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/1583 Esas 2022/5161 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal ettiği suçundan 10 ay hapis cezası verildi ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Denetim süresince kaçma suçunu işlediği için hüküm açıklandı ve sanık temyiz etti. Hükmün açıklanması geri bırakılması kararının itiraza tabi bir mahkeme kararı olduğu belirtildi ve denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde askıda olan mahkûmiyet hükmünün düşmesi gerektiği ifade edildi. Bu hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu ancak kesinleşmediği için dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
-5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi
-5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi
-5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddeleri
-5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 28/12/2015 tarihinde işlediği iddia edilen iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen 10 ay hapis cezası ile ilgili olarak 14/03/2016 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 17/06/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde hükümlünün kaçması suçunun işlenmesi nedeniyle hüküm 22/02/2019 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir.
Kanun'un amir hükmü ve Yargıtay'ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkûmiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanunyolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'daki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 14/03/2016 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 22/02/2019 tarihinde, yani Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.