11. Hukuk Dairesi 2015/14028 E. , 2017/2262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... ... 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
Taraflar arasında görülen davada ... ... 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2015 tarih ve 2013/33-2015/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili davalı ile aynı sektörde iştigal ettiklerini, davalı adına 2006/08381 sayılı "..." ibareli ... nezdinde tescil edilen ancak tescil tarihinden bu yana 556 sayılı KHK/nrn 14. kaddesi uyarınca tescil ettirdiği tarihten itibaren ciddi bir şekilde kullanılmıyor olduğunu ileri sürerek, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkini ile davaya konu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili "Uno+şekil" markası müvekkil şirket adına ilk olarak 14/06/1991 tarih ve 127741 numara ile tescil ettirdiklerini, 2001 yılından sonra yenilediklerini, Uno markasına bağlı olmak üzere değişik ürünlerde kullanılan çeşitli eklerle müvekkili adına tescillerinin bulunduğunu, ayrıca "..." markası Türkiye"de tanınmış bir marka olarak, ... nezdinde özel/01948 numarası ile tescilli olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın esasa girmeden dava şartı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait mali tablolar üzerinde yapılan incelemelerde, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markaya ilişkin son fatura kesim tarihinin Mayıs/2008 olduğunun belirlendiği, bunun dışında dava konusu markanın kullanıldığını gösterir herhangi bir fatura ya da materyalin KHK’nın 14.maddesi kapsamında ciddi şekilde kullanıldığına ilişkin delillerin dosyaya sunulmadığı, davalı adına 2006/08381 sayılı 30.sınıfta tescilli "..." ibareli markasının kullanılmadığının tespit edildiği ve KHK"nın 42-1(c) maddesi Anayasa Mahkemesi"nin 24/07/2014 tarih, 2013/147 Esas ile 2014/75 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, ancak aynı kararnamenin 14. maddesinin yürürlükte olduğu, bu madde nedeniyle kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlük istemlerinin iptal davası olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.