23. Hukuk Dairesi 2013/8174 E. , 2014/2739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2012
NUMARASI : 2005/218-2012/420
Taraflar arasında görülen asıl, birleşen ve karşı kira bedeli tazminatı, alacak, tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 27.06.2013 gün ve 2433 esas, 4468 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı şirket vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında 11.06.2001 ve 12.06.2001 tarihli "Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri" imzalandığını, sözleşme uyarınca 25277 ada 4 ve 5 no"lu parseller üzerine müvekkili tarafından işyerleri inşaa edileceğinin kararlaştırıldığını ve müvekkilinin 4 no"lu parseldeki inşaatı Aralık 2003, 5 no"lu parseldeki inşaatı ise Ocak 2004 tarihlerinde bitirdiğini, durumun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, yapı kullanma izin belgelerinin de sırası ile 07.02.2005 ve 11.03.2005 tarihlerinde alındığını, sözleşme uyarınca 5 no"lu parseldeki tüm bağımsız bölümlerin davalılara 4 no"lu parseldeki bağımsız bölümlerin ise bir kısmının davalılara ait olduğunu, müvekkiline ait olan 4 no"lu parseldeki dava dışı diğer bağımsız bölümlerinin 3. şahıslara satılıp tapu tescil işlemlerinin yapıldığını, ancak dava konusu olan 1, 2, 21, 22, 25 ve 26 no"lu toplam 6 bağımsız bölümlerin davalıların katılımı olmadığından üçüncü şahıslara satış ve devrinin yapılamadığını ileri sürerek, dava konusu 6 bağımsız bölümün tapu kayıtlarının müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-karşı ve birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler uyarınca binaların teslim tarihinin 31.12.2003 olmasına rağmen müvekkilleri tarafından yaptırılan tespit tarihi olan 11.07.2004 itibari ile henüz bitirilmediği ve yapılan imalatların da sözleşmeye uygun olmadığının anlaşıldığını, davacıya keşide edilen ihtardan da sonuç alınamadığını, müvekillerinin geç teslim nedeni ile kira alacaklarının tahsili amacı ile Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde ayrı bir dava açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle ferağ talebinde bulunamayacağını, ayrıca sözleşmelerde dava konusu bağımsız bölümlerin davacıya ait olacağına dair hiçbir hüküm bulunmadığını, seçme önceliğinin müvekillerine ait olduğunu savunarak, davanın reddi ile davacı yüklenicinin eksik, kusurlu, sözleşmeye aykırı imalatları nedeniyle müvekillerinin uğradığı zarar bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.100.000,00 TL"nin avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili, binanın geç teslim edildiğini ileri sürerek, şimdilik 1.200.000,00 TL"nin temerrüt faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, yüklenici şirketin taşınmazı geç teslim ettiği, eksik ve kusurlu imalatın bulunduğu, yargılama sırasında asıl davaya konu 25 no"lu bağımsız bölüme ilişkin olarak uzlaşılarak üçüncü kişiye satıldığı, diğer bağımsız bölümler olan 2, 21, 22 ve 26 no"lu bağımsız bölümlerin yüklenici adına tescili gerektiği belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile 2, 21, 22 no"lu bağımsız bölümlerin tamamı ile 1 no"lu bağımsız bölümün %66,18 hissesinin, 26 no"lu bağımsız bölümün ise %18,61 hissesinin yüklenici şirket adına tesciline, 25 no"lu bağımsız bölüm hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşılık davanın kısmen kabulü ile 361.232,00 TL eksik iş bedelinin temerrüt faizi ile yükleniciden tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 673.530,00 TL kira tazminatının yükleniciden tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 27.06.2013 tarih ve 2433 E., 4468 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı yüklenici şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 106,75 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.