Esas No: 2022/425
Karar No: 2022/5074
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/425 Esas 2022/5074 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/425 E. , 2022/5074 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli yağmaya teşebbüs ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
I-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen, Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07.06.2013 gün ve 2013/103 Esas, 2013/664 Karar sayılı önceki hükmüne yönelik olarak aleyhe temyiz söz konusu olmadığı halde, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkı korunmadan fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına, ‘5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinde düzenlenen kazanılmış hak kuralı uyarınca; sanık hakkında 1 yıl hapis olarak belirlenen sonuç cezanın, 2 ay 15 gün hapis cezasına indirilmesi’ suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın mağdurun bahçesindeki kömürlüğe girerek içerisinden bir adet soba aldığı, ancak olay yerinden ayrılırken mağdur tarafından farkedilerek yakalanması üzerine üzerinde taşıdığı ele geçirilemeyen bıçağı mağdura doğrultarak olay yerinden kaçtığı anlaşılmıştır.
TCK'nın “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. Maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar inidirilebilir.” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.
TCK’nın 145. maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımındanda suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.
Y.C.G.K.'nın 21.12.2010 günlü, 6-225/268, yine 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 145. veya 150/2 maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.
Hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
TCK'nın 145 ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, TC Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223, 230 ve 289. maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermeksuretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır.
Öte yandan hâkim, TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.
Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır.Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde,
1-Suça konu sobanın değer tespitinin yaptırılarak, sonucuna göre değerinin az olması halinde suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, yağma konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK'nın 150. maddesi gereğince sanığa verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Sanık hakkında silahla tehdit, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen, Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07.06.2013 gün ve 2013/103 Esas, 2013/664 Karar sayılı önceki hükmüne yönelik olarak aleyhe temyiz söz konusu olmadığı halde, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkı korunmadan fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 06.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.