8. Hukuk Dairesi 2010/4412 E. , 2010/5736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak
... ile ... (...) aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Van Aile Mahkemesinden verilen 31.05.2010 gün ve 486/459 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.11.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ...ve karşı taraftan davacı ... bizzat geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, davalı ... ...’in ...Mühendislik Jeoteknik İnşaat Hafriyat Ticaret Sanayi Limited Şirketinin sahibi bulunduğunu, söz konusu şirketin evlilik birliği içinde, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yani 1.1.2002 tarihinden sonra vekil edeninin katkıları ile edinildiğini, şirketin mal varlığı olan, dava dilekçesinde özellikleri, modelleri ve plaka numaraları yazılı 4 adet araç ile yine 1.1.2002 tarihinden sonra edinilerek davalı eş adına kayıtlanan 539 ada 122 parseldeki 14 nolu bağımsız bölüm ve bu yer içindeki büro malzemesi ile taraflara ait ortak ikametgah içerisinde bulunan menkul eşyaların edinilmiş mal olmaları nedeniyle vekil edeninin hak sahibi bulunduğunu ileri sürerek 200000 TL maddi tazminatın (alacağın) ve 100000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
Davalı ... ... vekili ise, dava konusu araçların şirkete ait mallar olup borçla alındığını bu nedenle TMK. nun 202 ve 227. maddeleri dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, evlilik öncesi ve sonrasında edinilen mal varlıklarına ilişkin davanın ise reddine karar verilmesini istediklerini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; 93279 TL katılma alacağının (hükme ait gerekçeye göre, takdir olunan toplam 93279 TL katılma alacağının 43500 TL lik kısmı dava konusu taşınmaz nedeniyle, kalan bölüm ise dava konusu araçlar için belirlenmiştir.) davalıdan alınarak davacıya verilmesine; manevi tazminat ile evde ve büroda bulunan eşyalara yönelik talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... ... (...) tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 11.8.1998 tarihinde evlenmiş, 2.5.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 24.11.2008 tarihinde boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(TMK.m. 202, 225).
Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; davalı ...’ın 2360/2400 ortaklık payı bulunduğu ...Mühendislik Jeoteknik İnşaat Hafriyat Ticaret Sanayi Limited Şirketinin, şirket devri ve ünvan değişikliği yolu ile 11.3.2004 tarihinde edinildiği, kalan 40/2400 şirket payının ise tarafların müşterek çocukları bulunan Furkan ... adına olduğu ve davacı ... tarafından dava konusu yapılan 65 ES 088 plakalı kamyonunun faturasına göre 26.1.2006 tarihinde (tescil tarihi 8.2.2006"dır), 65 NE 292 plaka sayılı kamyonetin 8.10.2007 tarihinde, üzerinde sondaj makinası bulunan 65 EA 622 plaka sayılı PD 950 AS tipi kamyonun 30.3.2007 tarihinde, 2006 model JCB4CX kazıcı-yükleyici iş makinasının 17.5.2006 tarihinde yapılan ve süresi 16.6.2009"da biten finansal kiralama yöntemi ile ...Mühendislik Jeoteknik İnşaat Hafriyat Ticaret Sanayi Limited Şirketi tarafından edinildiği, 539 ada 122 parsel üzerine inşa edilen Tiana Center"da bulunan 14 nolu bağımsız bölümün edinilmesi için davalının inşaata ortak olup taşınmazın bedeli olarak toplam 105000 TL ödediği, taşınmazın bedeli olan 105000 TL"nin 72000 TL"lik kısmının evlilik birliği içinde peyder pey, kalan 33000 TL"lik kısmını da taraflar arasında görülen boşanma davasının açıldığı 2.5.2008 tarihinden sonra ödenip bedel ödemesinin bitirilmesi sonunda 539 ada 122 parseldeki 14 nolu bağımsız bölümün adına 25.8.2008 tarihinde tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapuya tescil tarihi taraflar arasında görülen ve mal rejiminin sona ermesini sağlayan boşanma davasının açıldığı tarih olan 25.8.2008"den sonraki bir tarih olmasına rağmen edinme için ödenen bedelin büyük kısmının ( yaklaşık % 70) evlilik birliği içinde karşılanması nedeniyle taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğinin kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğu ve edinilmiş mallara katılma rejimi kuralları gereğince çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, hükme esas alınan dosyaya ve oluşa uygun bulunan inşaat mühendisi bilirkişi Erhan Baytar tarafından düzenlenen 15.5.2009 günlü ve hukukçu bilirkişi Derviş Ortakçıer ile hesap uzmanı bilirkişi Abdullah Demir tarafından düzenlenen 1.3.2010 günlü raporlardaki açıklamalar ile mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, TMK.nun 222/ son fıkrası uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edileceğine, taşınmazın edinilmesi için taraflar arasında görülen boşanma davasının açılmasından önce evlilik birliği içinde ödenen bedelin kaynağının davalıya ait kişisel mallar olduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığına ve dava konusu taşınmazın borcu bulunduğu da belirlenemediğine, söz konusu taşınmazın edinilmesi için yapılan ödemelerin yaklaşık %70"lik büyük ve önemli bölümünün evlilik birliği içinde başlayıp bitirilmesine, kalan 33000 TL"lik bölümünün ise taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği 2.5.2008 tarihinden çok kısa bir süre sonra 16.7.2008 ve 22.8.2008 tarihlerinde ödenmesine, bu durumda taraflar arasındaki mal rejiminin sona ermesinden çok kısa bir süre sonra yapılan ödemelerin kaynağının da evlilik birliği içinde elde edilen değerlerle karşılandığı gibi bir sonuca varılarak taşınmazın edinilmesi için ödenen tüm bedelin evlilik birliği içinde edinilen değerlerden karşılandığı şeklindeki bir değerlendirmenin de olanaklı bulunması karşısında; kural olarak taşınmazın edinilmesi için ödenen toplam 105000 TL olan bedelin yaklaşık %70 oranındaki bölümünün evlilik birliği içinde, yaklaşık %30’luk bölümünün de taraflar arasındaki mal rejiminin sona ermesinden sonra yapılması nedeniyle, taşınmazın %30"luk kısmının davalıya ait kişisel mal sayılması ve bu durumda taşınmazın tasfiye anındaki sürüm değerinin % 30"luk bölümünün davalıya ait kişisel mal sayılarak kalan % 70"lik bölümüne denk gelen değerin ½ sinin katılma alacağı olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın edinilmesi için, taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraki tarihte yapılan 33000 TL’lik ödeme miktarının taşınmazın tasfiye tarihine en yakın gündeki değeri olarak doğru bir biçimde belirlenen 120000 TL"den düşülmesi ve kalanının yarısı üzerinde davacının katılma alacağı bulunduğuna dayalı değerlendirme kısmen hatalı ise de; doğru yapılacak değerlendirmede davalının payına etki eden miktar en fazla 1500-2000 TL olacağından, fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkesi taraflar arasında görülen bu tür davalarda uygulanan ilkeler bulunduğundan yapılan bu kısmi hata davalının temyiz nedenleri de dikkate alındığında sonuca etkili görülmediğinden ve edinilmiş mallara katılma rejiminde tarafların dava konusu mal varlığının edinilmesinde maddi bir katkısının bulunup bulunmadığının bir öneminin olmaması nedeniyle diğer bir ifade ile davacının maddi katkısının varlığını ispatlamak zorunda kalmaksızın edinilmiş mal niteliğinde bulunan taşınmaza ait artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK. m. 236/1) hak sahibi olacağının açık bulunmasına göre; dava konusu taşınmaza yönelik olarak açılan davanın yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesinde ve davacının bu taşınmaz için sahip olduğu katılma alacağının 43500 TL olacağına ilişkin değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığından reddi ile mahkemenin 539 ada 122 parselde bulunan 14 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak verdiği kabule ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; TMK. nun 221. maddesi hükmüne göre, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan mal varlığı eşler arasında yapılan mal rejimi sözleşmesiyle aksi kararlaştırılmamışsa edinilmiş mallardan sayılır ve tasfiyeye katılır. Dava konusu araçlar davalının ortağı bulunduğu şirkete ait bulunduğuna göre; şirkete ilişkin muhasebe kayıtları incelenmeden, şirketin aktif ve pasifi diğer bir ifade ile kar ve zarar durumu belirlenmeden davalının ortağı bulunduğu şirkete ait araçlar nedeniyle davacının katılma alacağı hakkı bulunduğu sonucuna varılamaz. Mahkemece, araçların edinildiği tarihlere ait şirketin bilanço bilgileri dosya arasına getirtilerek, bir hukukçu bilirkişi ile iki mali müşavir bilirkişiye inceletilmeli, şirketin belirtilen dönemlere ilişkin gelir durumu saptanmalı, dava konusu araçların söz konusu şirketin gelirleri ile alınıp alınmadığı üzerinde durulmalı bunun sonuçunda araçların alındığı dönemde şirket aktifinin pasifinden fazla olduğu sonucuna varılır ise araçların alımında şirket adına kredi ya da borç alınıp alınmadığı, alınmışsa ödemelerinin devam edip etmediği yönü de yeniden değerlendirilerek davacının katılma alacağının belirlenmesi ile bilirkişilerden denetime açık rapor istenmelidir.
Bundan ayrı dosya içerisinde bulunan kayıt ve belgelere göre; davalı ... dava konusu araçların maliki bulunan ...Mühendislik Jeoteknik İnşaat Hafriyat Ticaret Sanayi Limited Şirketinin tamamının sahibi değildir. Söz konusu şirketteki davalıya ait ortaklık payı 2360/2400"dür. Bu durumda davalının dava konusu araçlara yönelik olan katılma alacağı isteğine ilişkin talep bakımından sorumluluğunun sadece ortaklık payı oranında olduğunun düşünülmesi gerekir. Bu durumun da göz ardı edilmesiyle davalı şirketin tamamının sahibi imiş gibi yapılan değerlendirmede doğru bulunmamaktadır.
Davalı ... (...) vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, dava konusu araçlara ilişkin bulunan usul ve yasaya aykırı hüküm bölümünün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 1.386,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.