20. Hukuk Dairesi 2016/430 E. , 2017/6073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 101 ada 26 parsel sayılı 10 hektar 3985.95 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık ve ham toprak niteliğinde ... adına tespit edilmiştir.
Davacı, taşınmazın bir bölümünün satın alma yoluyla kendisine ait tarım alanı olduğu iddiası ile tespitin iptali ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tespitin iptali ile çekişmeli parselin bilikişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 15559.61 m²’lik bölümünün davacı gerçek kişi, (B) harfi ile gösterilen 7559.06 m² ve (C) harfi ile gösterilen 26412.60 m²’lik bölümünün tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... tarafından (A) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.10.2011 tarih, 2011/397-11197 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: "...Bir yerin zilyetlik yoluyla kazanılabilmesinin ilk koşulu Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olmamasıdır. Ormanlar da devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Davacının sürdürdüğü zilyetliğin hukukça değer taşıması öncelikle çekişmeli yerin zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olmasına bağlıdır. Bu nedenle, taşınmazın devlet ormanı sayılan yerlerden olup olmadığının da belirlenmesi gereklidir. Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince ... kadastrosunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ile tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve topografik harita getirtilerek ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle
birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, komşu parsellerin de ... adına tespit görüp aynı nedenle davaya konu oldukları, iki yönden Dibekçiler köyü 101 ada 1 numaralı ... parseli ve Çelikkuzu köyü 102 ada 1 sayılı ... parselleri ile çevrili olduğu gözetilmeli, 15/07/2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin 23 ve 26. maddelerine göre yüksek eğimli olup eğimi % 12’den fazla olan funda ve maki ile kaplı yerlerin ... sayılması nedeniyle bu gibi yerler tahdit dışında kalmış olsa dahi ... sayılacağının düşünülmelidir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir..."" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 18.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının tespitinin iptali son parsel numarası verilerek davacı adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli yer ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre gerekleri yerine getirilmelidir. Mahkemece 04.06.2010 tarihli karar ile fen bilirkişilerin 30.06.2009 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 15559.61 m²"lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden davacı yönünden kesinleşmiştir. Mahkemenin kararı Dairemizin 06.10.2011 tarih ve 2011/397 E. - 2011/11197 sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozmadan sonra mahkemece bilirkişilerin 18.07.2015 havale tarihli rapor ve krokide yine (A) harfi ile gösterilen 15659.61 m² kısmın davacı adına tesciline karar verilmekle önceki karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalı yönünden kazanılmış hak ihlali oluşmuş, önceki miktar aşılarak bu şekilde karar verilmesi doğru değildir, bu nedenle bilirkişilerin 18.05.2015 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen kısımdan 15.559,61 m²"lik bölümün fen bilirkişice ifraz edilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.