Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4411
Karar No: 2010/5734
Karar Tarihi: 30.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4411 Esas 2010/5734 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4411 E.  ,  2010/5734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının İadesi ve Mal Rejiminin Tasfiyesi

    ... ile ... aralarındaki ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Van Aile Mahkemesinden verilen 10.05.2010 gün ve 218/390 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.11.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediği için incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, 21.01.2008 tarihli dilekçesiyle vekil edeninin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmasına, nafaka ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yine davacı ... vekili, 04.03.2008 havale tarihli cevaba cevap dilekçesiyle; davalı tarafından götürülen çeyiz eşyalarıyla takıların (ziynet eşyalarının) iadesini istemiştir. Daha sonra 09.05.2008 günlü celsede ise, davalıda bulunan mallara ilişkin liste sunduklarını ve listedeki malların üzerine tedbir konulmasını istemiş, listede; ... 590 ada 2, 169 ada 2 nolu parseldeki 8 nolu daire, aynı yer ...(..) Kebabının bitişiğinde çalıştırılan dükkan, ... plakalı otomobil, bankada bulunan para ve hesaplar gösterilmiştir.
    Van Aile Mahkemesinin 27.11.2008 tarihinde kesinleşen tarafların boşanmalarına ilişkin kararın 4 nolu bendinde; “ Talep edilen ziynet eşyaları ve tarafların evlilik birliği süresince elde etmiş oldukları mallara ilişkin davanın tefrik edilerek mahkemenin başka bir esasa kaydının yapılmasına ve yeni esas üzerinde davanın yürütülmesine” karar verilmiştir. Sözü edilen boşanma kararının kesinleşmesi üzerine tefrik edilen mal ve eşyalarla ilgili olarak Van Aile Mahkemesinin 2009/218 sayılı Esasına kaydı yapılmış, 12.05.2009 tarihinde yapılan tensiple taraflara duruşma günü bildirilerek yargılamanın yürütülmesine karar verilmiştir. Davacı ... vekili, 19.06.2009 havale tarihli ve 2009/218 Esas sayılı dosyaya sunduğu dilekçesiyle de; “...plakalı aracın satılması sonucu alınan Toyota marka araç, 590 ada 2 nolu parsel, 175 ada 2 nolu parselde bulunan 8 nolu daire, ... (...) Kebabının bitişiğindeki dükkan, ... Küçükçekmecede bulunan 3 katlı Robin Sanat Robin Kafenin davalı adına işletildiğinin tespiti, ziynet eşyalarının tespiti” denilmek suretiyle ziynet eşyalarının iadesine ve malların bölüştürülmesine karar verilmesini istemiştir.
    Bundan ayrı, davacı vekili 06.11.2009 havale tarihli dilekçesinde ise; davalıya ait olduğunu bildirdiği ve evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malların bölüştürülmesini ve ayrıca vekil edenine ait ziynet eşyalarıyla, 10.000 TL değerindeki çeyiz eşyalarının iade edilmesini istemiştir.
    Davacı vekili, son yargılama oturumunda da; “Bilirkişilerin raporlarında sayılan malların bölüştürülmesine, ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ederiz, talebimiz tespit edilen eşyaların bugünkü değerleri itibariyle tarafımıza iadesine, olmadığı takdirde faiz yürütülmesine karar verilmesini” istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu tüm malların vekil edeninin evlenmeden önce sahip olduğu değerler olduğunu, dava konusu ziynet eşyalarının da davacıda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 10.05.2010 gün 2009/218 Esas, 2010/390 Karar sayılı kararıyla; “Bilirkişilerin ayrıntılı olarak hazırlamış olduğu ve birbirleriyle uyumlu raporları gereğince evlilik birliği kurulmadan önce elde etmiş oldukları menkul ve gayrimenkullerin 4721 sayılı MK.nun yürürlüğe girmesinden önce elde etmiş olduklarından davacının bu malların paylaşımıyla ilgili olarak taleplerinin reddedilmesine, davacı ve davalının evlilik birliği içerisinde elde etmiş oldukları toplam gelirin 65.855,89 TL olduğuna, bu nedenle TMK.nun 236.maddesi gereğince bu gelirin her iki taraf arasında ½ oranında paylaştırılması gerektiğine, ½’ye isabet eden toplam 32.427,95 TL ile hüküm fıkrasının 3.bendinde A, B, C, D, E, F, G ve H ile belirlenen alt bentlerde cins ve miktarları yazılı altınların aynen olmadığı takdirde bilirkişilerce tespit edilen değerlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava kural olarak, evlilik birliği içerisinde edinilen tüm menkul ve gayrimenkullerin paylaşımı isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, her ne kadar yazılı gerekçeyle ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin iadesine ve tarafların ikisinin de çalışmış bulunması nedeniyle evlilik birliği içerisinde elde ettikleri tüm gelirlerinin toplamının ½’sinin davacıya ait olması nedeniyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmadığı gibi gerekçesi de dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Her şeyden önce yukarıda zincirleme bir biçimde belirtildiği gibi, davacı vekili tarafından harç yatırmak suretiyle yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir alacak davası olmadığı gibi mal paylaşımıyla ilgili olarak harcı yatırılarak açılmış bir dava da söz konusu değildir. Boşanma davasında verilen mallarla ilgili tüm dilekçeler harçlandırılmamıştır. Bu nedenle yöntemine uygun bir biçimde açılmış mal rejimiyle ilgili bir davadan da söz edilemez. Mahkemece, bu dilekçelere dayanarak davanın ayrımına karar verilmiş ve 07.05.2009 tarihinde bir miktar nispi harç alınmıştır. Nispi harç alındığı belirtilmekle beraber davanın değeri belli olmadığından harcın miktarının saptanması da olanaklı görülmemektedir. Mahkemece, hükümle birlikte hüküm altına aldığı 2.826,63 TL nispi harcın ne şekilde ve hangi değer üzerinden hesaplandığı da hüküm fıkrasından anlaşılamadığı gibi gerekçe kısmında da bir açıklamaya rastlanmamıştır. Dava dilekçesinin mahkeme kalemine kaydı ile davanın açıldığı kabul edilir (HUMK. m. 178). Aynı kanunun 179. maddesinde ise, bir dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar tek tek ve bentler halinde gösterilmiştir. Böyle bir dava dilekçesinin varlığından söz etmekte olanaklı değildir. Kural olarak harçsız dava açılamaz.
    Davalı ve davacı çalışanlar olup, 23.07.2005 tarihinde evlendiklerine göre taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. m. 202, 225, 231, 235, 236). Kural olarak, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde değer artış payı ve artık değer hesap edilir. Ziynet eşyalarının iadesi istenilmiş ise de, bunlarla ilgili yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava olmadığı gibi, hüküm davacı tarafından da temyiz edilmemiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş malların nelerden ibaret olduğu TMK.nun 219. maddesinde açıklanmıştır. Bizzat çalışmalarının karşılığı aldıkları maaşların hesaplanması suretiyle tasfiye söz konusu olamaz. Diğer bir ifadeyle, tarafların aldıkları maaş gelirleriyle bir şey almış olmaları veya tasarrufta bulunmaları gerekir. Söz konusu somut olayda böyle bir durum mevcut değildir. Bu nedenle tarafların maaşlarının hesaplanması ve ikiye bölünmesi suretiyle paylaştırılması TMK.nun mal rejimiyle ilgili olarak getirdiği sisteme aykırı düşer. Kaldı ki, davacı tarafın alacağa ilişkin herhangi bir isteği de söz konusu değildir. Maaşlara ilişkin gelir paylaşımına dair isteği de bulunmamaktadır. Bu durum HUMK.nun 74. maddesine aykırılık oluşturur. TMK.nun 6 ve 222. maddeleri gereğince herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. İadesi istenen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı dosya kapsamıyla sabittir. Kural olarak, koca tarafından kadına karşı cebir, şiddet ve buna benzer bir yöntem kullanılmadıkça ziynet eşyalarının bizzat kadına ait eşya olması nedeniyle onun tarafından korunması ve onun yanında bulunması ilkesi esastır. Bu kuralın aksi de kanıtlanmamıştır. Bu nedenle ziynet eşyaları bakımından davanın kabulüne karar verilmiş bulunması doğru değildir. Kaldı ki boşanma dosyasında; tanık olarak dinlenen davacının annesi 14.07.2008 tarihli yargılama oturumunda; ziynet eşyalarının bir kısmının kızı Büket’de olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bu da davalının savunmasını doğrulamaktadır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında tarafların maaşlarının hesaplanması suretiyle elde edilen gelirin ikiye bölünmesi yönündeki hüküm de HUMK.nun 74.maddesine aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi