Esas No: 2019/2319
Karar No: 2020/61
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2319 Esas 2020/61 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi,.... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak, paftada gösterilen alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle hasımsız olarak dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazın tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi doldurulmuş ise de, Orman Yönetiminin itirazı üzerine komisyonca itiraz kabul edilerek 239 ada 12, 35, 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazların malik hanesi boş bırakılarak 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Orman Yönetimi tarafından ...’a, ... tarafından ise Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilerek 239 ada 12 parsele açılan davalar kısmi ilânda açılan dava ile birleştirilmiş, yargılama sırasına ... dahil edilmiş, mahkemece 239 ada 35, 40 ve 41 parsele yönelik açılan davanın kabulüyle, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, Mehmet Aslan"a yönelik davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, ...’a yönelik davanın reddine, 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 239 ada 12 parsele, davalı ... tarafından ise 239 ada 40 ve 41 parsellere yönelik temyiz edilmiş, Dairemizin 2013/5438 – 9887 sayılı kararı ile “Mahkemece, çekişmeli 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden, 239 ada 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak asıl dosya üzerinden alınan 02/07/2012 tarihli orman bilirkişi raporunda, 1959 tarihli hava fotoğrafında çekişmeli 239 ada 40 ve 41 parselin üzerinde dağınık yapraklı ağaçlar bulunan zemini 0,2 çalılarla örtülü, 239 ada 12 parselin ise üzerinde 2 adet yapraklı ağaç bulunan örtüsüz alan olarak göründüğü, 1963 tarihli memleket haritasında 40 parselin tamamen, 41 parselin ise orta ve batı kısımları ile 12 parselin orta ve kuzey kısımlarının yeşil renkli ormanlık yapraklı ormanlık alanda kaldığı belirtilerek, 12 parselin orman sayılmayan, 40 ve 41 parselin ise orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş olmasına karşın, mahkemece, dava dosyalarının birleştirilmesi öncesi 1959 tarihli hava fotoğrafı ile 1963 tarihli memleket haritası arasında çelişki olup olmadığı sorulmuş, Harita Genel Komutanlığınca 1963 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazların ormanlık alan olarak işaretlenmiş olmasına rağmen, 1959 tarihli hava fotoğraflarında orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmesi üzerine birleştirilen dosyalarda alınan ek orman bilirkişi raporlarında 239 ada 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı bildirilmiştir. Bu haliyle hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporu ile Harita Genel Komutanlığı ve birleştirmeden önce alınan orman bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, dosyaya getirtilen eski ve yeni tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ... Yönetimi tarafından Konya ili, Meram ilçesi, İkipınar köyü, Golkoyak mevkii 239 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne ve kısmen de reddine, 15.05.2015 tarihli "Teknik Bilirkişi Heyeti Ek Raporu"ndaki haritada tamamı 2227,29 m2 olan davaya konu 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazın; Haritada (12/A) olarak gösterilen 1662,35 m2"lik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geriye kalan ve haritada (12/B) olarak gösterilen 564,94 m2"lik kısmının ise 239 ada 12 parselden ifraz olunarak aynı adanın en son parsel numarası verilerek tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... Yönetimi tarafından Konya ili, Meram ilçesi, İkipınar köyü, Golkoyak mevkii 239 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... aleyhine açılan davada, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...’ın davalı sıfatıyla taraf olma ehliyeti bulunmadığından davanın HMK’nın 115/2.madde ve fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ... Yönetimi tarafından Konya ili, Meram ilçesi, İkipınar köyü, Golkoyak mevkii 239 ada 40 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, tamamı 3766,42 m2 olan davaya konu 239 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... Yönetimi tarafından Konya ili, Meram ilçesi, İkipınar köyü Golkoyak mevkii 239 ada 41 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 15.05.2015 tarihli "Teknik Bilirkişi Heyeti Ek Raporu" ndaki haritada tamamı 4685,59 m2 olan davaya konu 239 ada 41 parsel sayılı taşınmazın;) Haritada (41/A) olarak gösterilen 2912,55 m2"lik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geriye kalan ve haritada 41/B olarak gösterilen 1773,04 m2"lik kısmının ise 239 ada 41 parselden ifraz olunarak aynı adanın enson parsel numarası verilerek tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... tarafından davalılar Maliye Hazinesi ve İkipınar Köyü Tüzel Kişiliği (...) aleyhine açılan ve 2007/5 esasına kaydedilmiş olan davanın sübuta ermediğinden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından 41 parsel sayılı taşınmazın (B) ile gösterilen bölümü ile 12 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kısmî ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların (12/B) ve (41/B) ile gösterilen bölümlerinin davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de taşınmazın en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumu ile tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarındaki, durumu incelenmemiş, taşınmazlara komşu diğer taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtları getirtilerek taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadıkları değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, çekişmeli 12 ve 41 parsel sayılı taşınmazlara komşu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri temin edilerek dosya arasına alınmalı, yine eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1980, 1985 ve 1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı açıklattırılmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazlar ve orman olarak tesciline karar verilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen (41/A) ve (12/A) harfleri ile gösterilen bölümler de dikkate alınarak çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadıkları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve orman içi açıklık vasfında olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itiazlarının kabulü ile hükmün 239 ada 12 ve 41 parsel sayılı taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/01/2020 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.