Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2665 Esas 2017/2257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2665
Karar No: 2017/2257
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2665 Esas 2017/2257 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıya yapılan icra takibinin haksız olduğu, takibe dayanak gösterilen protokolün işletme devrine ilişkin olduğu ve alacağın davacı müvekkil tarafından ödenmesi gerektiği yönündeki iddialarla açılan davada, mahkeme, takip konusu alacağın işyeri alacak ve borcu ile ilgili olmadığını, davacının bu borçtan sorumlu tutulamayacağını ve davanın kabulü ile ödeme emrinin ve haksız takibin iptaline karar vermiştir. Temyiz incelemesinde, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmış ve davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 53/1, 54, 55/1, 65. Medeni Kanun'un 44/2, 49, 52. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282/1.
11. Hukuk Dairesi         2016/2665 E.  ,  2017/2257 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    .


    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2015 tarih ve 2014/358-2015/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ... 26. İcra Müdürlüğü 2014/11996 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine başlatılan takipte usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkilinin icra takibinin içeriğinden 26.06.2014 tarihinde haberdar olduğunu, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı müvekkil aleyhine girişilen icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibe dayanak gösterilen ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde para cezasına hükmedilen kişinin davacı müvekkil olmadığını, davalının kendi borcunu icra takibi yaparak müvekkili davacıdan çıkarma saikinde olduğunu, bu da alacaklının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini belirterek ödeme emrinin ve haksız takibin iptaline, kötü niyetli davalının % 20 tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, icra takibine ilişkin olarak takibin iptali davası açıldığını, bu davaya bakmakla görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca davacı ile müvekkil arasında düzenlenen, icra takibine konu protokol altındaki imzayı davacının inkar etmediğini, protokolün tarafların müştereken faaliyette bulundukları kesimhane ve mağazanın işletme devrini ihtiva ettiğini, bu protokolde müvekkilin mezkur işyerinin devrinden önce doğan tüm aktif ve pasifleri davacıya devrettiğini belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, takip konusu alacağın ... 1. Nolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesine ait ilamdaki para cezasının tahsiline ilişkin bulunduğu, ilamda sanık olan davalı aleyhine hüküm kurulduğu, tarafların arasındaki 14/03/2014 tarihli protokol dayanak gösterilerek bu cezanın davacının ödemesi gerektiğinin ifade edildiği, ancak bu alacağın işyerinin alacak ve borcu ile ilgili olmadığı, sanık olan davalı aleyhine verilmiş para cezası olduğu, protokolde bu para cezasının davacı tarafından ödeneceği konusunda düzenleme bulunmadığı, açılan davanın yerinde olmadığı ve takip konusu borçtan davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... 26. İcra Müdürlüğünün 2014/11966 sayılı icra dosyasında takip konusu olan borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ancak takip yapmakta davalının kötü niyeti tespit edilemediğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 457,80 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.