21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5545 Karar No: 2015/14127 Karar Tarihi: 18.06.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5545 Esas 2015/14127 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istedi ancak mahkeme reddetti. Davacı temyiz etti ve dosya Tetkik Hakimi tarafından incelendi. Karar, davacının borçlu olmadığının tespiti isteğiyle açılan davada, borcun 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonunda verildi. Uyuşmazlık, söz konusu aylara ait borçların 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesi gereğince zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. 3917 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahakkuk edecek prim borçlarına, 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımını düzenleyen 102. maddesinin uygulanacağı belirtilmiştir. Maddede belirtilen zamanaşımı süresi 5 yıldır ve alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başlangıcıdır. 6183 sayılı Kanun'un 103. maddesinde zamanaşımını kesen haller sayılmış olup kesilmenin rastladığı takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması da zamanaşımını kesen haller içinde yer almaktadır.
21. Hukuk Dairesi 2015/5545 E. , 2015/14127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacı aleyhine işyerinin 2000/1-4 dönemine ait 2004/10844, 2004/10843 ve 2004/10845 takip sayılı icra dosyasından gönderilen prim, eğitime katkı payı ve idari para cezası borçlarından dolayı davalı Kurumca çıkartılan ödeme emirlerinin zamanaşımı süresi dolduğundan iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davaya konu borcun 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, söz konusu aylara ait borçların 6183 sayılı Yasa"nın 102. maddesi gereğince zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. 3917 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun"un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır. 5198 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile değişik 506 sayılı Kanun"un 80. maddesinin 5.fıkrasına göre, 6183 sayılı Kanun"un zamanaşımını düzenleyen 102. maddesinin prim alacaklarının tahsilinde uygulanmayacağı belirtilmiş ise de bu değişiklik, yürürlük tarihi olan 06.07.2004 tarihinden sonra tahakkuk edecek prim borçlarına uygulanabilecektir. 6183 sayılı Kanun"un 103. maddesinde zamanaşımını kesen haller sayılmış olup kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması da zamanaşımını kesen haller içinde yer almaktadır. Somut olayda; davanın süresinde açıldığı, 6183 sayılı Kanun"un 102. maddesine göre davaya konu ödeme emirlerine ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmadan davanın zamanaşımı nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.