Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12198 Esas 2019/10451 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12198
Karar No: 2019/10451
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12198 Esas 2019/10451 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/12198 E.  ,  2019/10451 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/11/2016 tarih 2015/187-2016/341 sayılı davacı lehine 800.000 TL manevi tazminata dair hükmünün kaldırılarak, 120.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 08/03/2017 tarih, 2017/107 - 2017/845 sayılı "İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/11/2016 tarih 2015/187-2016/341 sayılı davacı lehine 800.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine dair hükmünün kaldırılarak, 120.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine," ilişkin kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299/1. maddesi gereğince reddine karar verilmekle;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir ölçü olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik tayini,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 08/03/2017 tarihli, 2017/107-2017/845 sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2-b. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.