16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3598 Karar No: 2018/4521 Karar Tarihi: 26.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3598 Esas 2018/4521 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen karara göre, suçlu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri uyarınca cezalandırıldı. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi ve yerel mahkemenin belirtilen kanun maddelerine uygun olarak karar verdiği belirtildi. Bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak ise Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ayrıntıları onaylandı ve gerekçeleri de benimsendi. Yerel mahkemenin, Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı gerekçe belirtmesine rağmen sonuca etkili olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nin 314/2 maddesi (silahlı örgüte üye olma), 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (terörizmin finansmanı), 53. madde (ceza yarı oranı), 58/9. madde (hükümle birlikte yaptırımların uygulanması), 62. madde (kamu davalarının zaman aşımı süresi) ve 63. madde (soruşturma için süre).
16. Ceza Dairesi 2018/3598 E. , 2018/4521 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek "...Kaldı ki, istihbari delil niteliğindeki delilin sadece sanıklar ilgili bylock tespitine ilişkin olduğu,mesaj içeriklerinin ise ilgili mahkeme kararlarına istinaden alındığı görülmektedir. Bu hukukumuzda önleme ve adli aramaya benzemektedir. Önleme aramada tespit edilen delillerin mahkemede hükme esas alınmayacağı ifade edilmektedir, fakat önleme aramasından sonra yetkili mercilerden adli arama kararı çıkarılması halinde bundan sonraki elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu görülecektir. Ayrıca, ByLock"un serverı Litvanya"da olması CMK"nın 135. maddesinin uygulama olanağını da kaldırmaktadır..." yazmak suretiyle yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı gerekçe belirtilmiş ise de sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin ve sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.