13. Hukuk Dairesi 2014/47833 E. , 2015/37987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ....Ve . ...vekili avukat ... diğer advalı ... vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, boyun ağrısı ve parmaklarda uyuşma şikayeti ile davalı hastaneye başvurduğunu, davalı doktor tarafından muayene edildiğini ve "Servikal Disk Bozuklukları" teşhisi ile 08.08.2008 tarihinde operasyona alındığını, kendisine geldiğinde gövdesinin boyun kısmından aşağısını hissetmediğini ve hareket edemediğini, aynı gün ikinci bir ameliyata alındığını, ancak ilk ameliyatta yapılan hatanın telafi edilemediğini, şuan fizik tedavi ile vücudunun %30"unun kullanılabilir hale geldiğini, bu duruma davalıların kusurunun sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 100.000TL manevi, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 30.000TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının boyun ağrısı ve parmaklarda uyuşma nedeniyle yapılan ameliyat sonucu boyun kısmının aşağısında oluşan his kaybı ve hareketsizlik iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı tarafın temin ederek dosyaya sunduğu, ... ve ...Öğretim Üyelerinden oluşan üç kişilik heyetin verdiği bilimsel mütalaada, davaya konu olaydan dolayı davalılara kusur atfedilmediği; mahkemece alınan... ..... Kurulu"nun 10.12.2010 tarihli raporunda ise davalılara açıkça kusur atfedildiği, dosya içersinde bulunan bu iki rapor arasındaki çelişikiyi gidermek amacıyla mahkemenin ... Genel Kurulu"ndan yeniden rapor aldığı ve anılan bu 21.03.2013 tarihli raporda da, davalılara kusur atfedilmediği, bunun üzerine mahkemece ... Genel Kurulu raporu benimsenmek suretiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, dosyada bulunan iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek için Genel Kurul raporu alınmış ise de, öğretim üyelerinin sunmuş olduğu bilimsel mütalaa, mahkemece usulüne uygun alınmış bir bilirlişi raporu sayılamaz. O halde, mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, davaya konu olayda uzmanlığı bulunan, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, dava konusu olayda davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, usulüne uygun, rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, eksik incelemeye dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.