16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1047 Karar No: 2018/4517 Karar Tarihi: 26.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1047 Esas 2018/4517 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan cezalandırılmasına yönelik verilen hüküme yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, karar niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi ve gerekçeleri değerlendirildi. İlk derece mahkemesinin kararı incelendiğinde, bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu ve sanığın bylock kullanıcısı olduğu yetersiz tutanaklarla tespit edildiği belirtildi. Ayrıca, sanığın eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu belirtilerek, 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi gösterildi. Ancak, kanuna aykırı olduğu ve hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına karar verildi. Hüküm gereği, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uygulandı.
16. Ceza Dairesi 2018/1047 E. , 2018/4517 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilmesi, ayrıca temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü emniyet yapılanmasına ilişkin veri inceleme raporunun ve sanık hakkındaki 22.09.2017 tarihli ifade ve teşhis tutanağının birlikte değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre; İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında yer alan "...Sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile önceden süreklilik ve çeşitlilik arz eden organik bağının bulunduğu ve sanığın eylemlerinin bir bütün halinde 3713 sayılı TMK"nın 7. maddesinin 1. fıkrasının yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesinde düzenlenen Silahlı Terör Örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu..." şeklindeki ifade ile silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.