Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/7900 Esas 2018/8940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7900
Karar No: 2018/8940
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/7900 Esas 2018/8940 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/7900 E.  ,  2018/8940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; isnat edilen suçun, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve suçun nitelendirilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.04.2014 tarih, 2013/13-136 Esas ve 2014/193 Karar numaralı ""...Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. CMK"nın 226. maddesindeki düzenlemeyle iddianamede anlatılan eylem değişmemiş olduğunda, kanun koyucu o eylemin hukuksal niteliğinde değişiklik olmasını "yargılamanın sınırlılığı" ilkesine aykırı görmemiş, bu gibi hallerde sanığa ek savunma hakkı verilerek değişen suç niteliğine göre bir hüküm kurulmasına imkan sağlamıştır. Bu düzenlemenin bir sonucu olarak mahkeme, eylemin hangi suçu oluşturacağına ilişkin nitelendirmede iddia ve savunmayla bağlı değildir. İddianamede anlatılan ve kapsamı belirlenen olayın dışında bir fail ve fiilin yargılanması söz konusu olduğunda ise, suç duyurusunda bulunulması ve iddianame ile dava açılması halinde gerekli görülürse her iki iddianame ile açılan davaların birleştirilmesi yoluna gidilebilecektir..."" şeklindeki kararı göz önüne alındığında, sanığın TCK"nın 142/1-c maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın TCK"nın 165/1. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunmasının alınarak suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında tanzim olunan iddianamede suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan açılmış bir dava olmadığı ve iddianamede bu suça ilişkin bir anlatım da bulunmadığı halde, anılan suçtan ek savunma verildikten sonra sanığın mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklinde düzenlenen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesine aykırı davranılması,
    2)Doğrudan hükmedilen adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezalarının içtima edileceğine ilişkin 5237 sayılı TCK’da hüküm bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen farklı nitelikteki adli para cezalarının toplanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.