MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52/2, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyetine

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın Kocaeli Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği üyesi olduğu, aynı zamanda 2009 yılında derneğin Körfez şubesi başkanlığına seçildiği, aynı derneğin 31/08/2012 gün ve 18 no"lu kararı ile sanığın oy birliğiyle görevden alınmasına karar verildiği, 14/09/2012 tarihinde kararın sanığa tebliğ edildiği, sanığın 19/09/2012 tarihinde tutulan tutanakla Körfez şubesi evraklarını yeni yönetime teslim ettiği, ancak demirbaş defterinde bulunan bazı eşyaları teslim etmediği ve böylece üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Sanığın aşamalarda; Kocaeli Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin Körfez Şubesi Başkanlığına başkan olarak geldiği dönemde, kendisine demirbaş olarak hiçbir eşya ve evrakın tutanakla teslim edilmediğini, böyle bir teslim tutanağının bulunmadığını ancak kendisinin yeni atanan Başkan ..."na tutanakla teslim yaptığını ve eksiklerden sorumlu olmadığını savunduğu, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda ise; yönetim değişimlerinde evrak, belge ve demirbaşlarla ilgili devir teslim tutanaklarının tutulmadığının, yeni yönetim tarafından 19.09.2012 tarihinde yapılan devir teslimde eksikliği tespit edilen demirbaş emtiaların niteliği ve edinim tarihi 2007 yılı olduğu dikkate alındığında yıpranma sonucu kullanım dışı kalmaları mümkün olmakla birlikte imha ve düşüm için karar alınmadığının ayrıca 19.09.2012 tarihli evrak ve eşya tesliminde eksik olduğu belirlenen emtialardan 3. ve 18. sıra no’lu kayıtlardakilerin yeni atanan yönetimin 12.12.2012 tarihli kararı ile imhalarına karar verilmiş olmasının da eksik demirbaşların miktarı konusunda şüphe ve belirsizlik uyandırdığının belirtilmesi karşısında, demirbaş tesliminin yazılı olarak yapılması hususu da göz önünde bulundurulmakla, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.07.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.