23. Hukuk Dairesi 2014/2493 E. , 2014/2717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2012/339-2013/155
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu ve sulama ücretine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibininde davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 5.403,49 TL asıl alacak, 5.079,82 TL 2006 yılı gecikme cezası olmak üzere toplam 10.483,31 TL üzerinden devamına, kabul edilen tutar üzerinden davalının %20 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, davacı kooperatifçe sulama bedeli ve gecikme zammı borcundan dolayı davalı aleyhinde başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 294/3. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. HMK"nın 298/2. maddesine göre, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir.
Somut olayda, kısa kararın "2" numaralı bendinde "10.483,31 TL üzerinden hesaplanacak %40 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmının "2" numaralı bölümünde "Hükmedilen 10.483,31 TL"nin %20"si olan 2.096,66 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilerek, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
Bu durumda; mahkemece, 10.04.1992 gün ve 1992/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, bu kısa kararla bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.