Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1116 Esas 2018/4511 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1116
Karar No: 2018/4511
Karar Tarihi: 22.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1116 Esas 2018/4511 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Temyiz başvurusu reddedilen davada, sanık adına kayıtlı bir Bylock kullanıcısının eş olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak mahallinde işlem yapılması gerektiğine karar verildi. Mahkeme, hükümden önce yapılan usuli işlemlerin kanuna uygun olarak gerçekleştirildiğini ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirtti. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davasının esastan reddiyle hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9, 63, 62.

16. Ceza Dairesi 2018/1116 E. , 2018/4511 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63, 62 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Mahkemece hükme esas alınan, sanık adına kayıtlı ... numaralı hatta ilişkin ... ID numaralı bylock kullanıcısının sanığın eşi olma ihtimali bulunmakla bu hususla ilgili mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Sanık adına kayıtlı ... numaralı hatta ilişkin ... ID numaralı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriği ve dosya kapsamı nazara alındığında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.