2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19146 Karar No: 2015/3402
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/19146 Esas 2015/3402 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/19146 E. , 2015/3402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Alaçam Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :13.03.2014 NUMARASI :Esas no:2013/342 Karar no:2014/142
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı koca tarafından kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verildiğinin, bu hususun temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinin, eşini evden kovan davacının terk eden eş konumunda olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 04.03.2015 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Dava, Türk Medeni Kanununun 164. maddesine dayanan terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden terk sebebiyle boşanma davasının yasal koşullarının oluştuğu da anlaşılmıştır. Ne var ki, mahkemece dava sebebi yanlış nitelendirilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma hükmü kurulmuştur. Hüküm; davacı erkek eş tarafından, davalı kadın eş yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz sebeplerini “davalı müşterek evi kendisi terk edip gitmiştir. Evi terk etme nedeni ise oturdukları müşterek konutun mülkiyetinin kendisine verilmesini istemesidir. Bu durum davalı için haklı nedenle evi terk etme sebebi olamaz, davalı evi terk etmede tamamen kusurlu olup, evliliğin bitmesine sebep olduğu için lehine nafaka bağlanamaz” şeklinde ifade etmiştir. Her ne kadar temyiz sadece nafakalara yönelik olsa da; davacının boşanma hükmünü temyiz etmemesi, aleyhe yorumlanarak, artık davanın sebebi Türk Medeni kanununun 166/1. gibi değerlendirme yapılması sonucunu doğurmaz. Zira, davacı temyizinde açıkça davasının terk hukuki sebebine dayandığını ifade etmekte olup, davaya uygulanacak esaslar ve boşanma şartları da Türk Medeni Kanunun 164. maddesinde düzenlenen kurallar çerçevesinde belirlenecektir. O halde; terk hukuki sebebine bağlı davanın koşullarının oluştuğu, davalı kadın eşin eve dönmemekte haklı olduğunu ispatlayamadığından, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, bu haliyle de kadın eş yararına tedbir nafakası takdir edilmesi doğru ise de, tam kusurlu eş yararına Türk Medeni Kanununun 175’den kaynaklanan yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceğinden davalı kadın eşin buna ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan yoksulluk nafakası hükmedilmesinin yerinde olduğuna ilişkin değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.