23. Hukuk Dairesi 2013/8863 E. , 2014/2714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2012
NUMARASI : 2011/155-2012/263
Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, babasına vekaleten T.... Unlu Mamülleri firmasının işlerini yürüten müvekkilinin, firmanın ekmek ve ekmek ürünleri üretebilmesi için Belediye"den ruhsat alınması işlemlerinin yürütülmesi için davalı şirket temsilcisi olan diğer davalıyla sözleşme yaptıklarını, davalının teslim ettiği ruhsatın sahte olduğunun belediye görevlilerinin denetimi sırasında anlaşıldığını, davacı aleyhine sahte evrak tanzim etmek suçundan dolayı açılan kamu davasında ruhsat aslının bulunmaması nedeniyle beraatine karar verildiğini, kamu davası açılması nedeniyle müvekkilinin itibarının zedelendiğini, usulüne uygun ruhsat alınmaması nedeniyle gelir kaybına uğradığını ileri sürerek, sözleşmeye uygun şekilde ruhsat almayan davalı yana ödenen 20.650,00 TL ücretin sözleşme tarihinden itibaren, 15.000,00 TL manevi tazminatın kamu davasının açıldığını öğrendiği 14.01.2011 tarihinden itibaren, geçerli bir ruhsat alınmaması nedeniyle uğranılan 9.350,00 TL gelir kaybının sahte ruhsatın davalı yanca teslim edildiği 15.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, taraflar arasında imzalanan 18.3.2010 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca davacının babasına ait fırına ekmek üretimi için ruhsat alınması işinin yüklenildiğini, ancak fırın işyerinin yüzölçümünün ekmek ve ürünleri imalatı ruhsatı için yeterli olmadığını Belediye"den öğrenen müvekkilinin, davacı yana evrakını iade ettiğini, hizmet sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş; karşı davada, davalı Kazım Kepenek"in fırınında bulunan ve belediye görevlilerince sahte olduğu tespit edilen ruhsatname ile bir ilgisinin bulunmamasına rağmen müvekkili M.. Ö.."in davalıyla birlikte ceza davasında yargılanmasının manevi yönden üzüntüye yol açtığını ileri sürerek, müvekkili M.. Ö.. yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davalı vekili, M.. Ö.. tarafından açılan karşı davanın haksız olduğunu savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada davacı Kazım Kepenek"in hizmet sözleşmesine istinaden davalı yana ödeme yaptığını ispatlayamadığı, davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı M.. Ö.. tarafından eda edildiği, davacının sahte ruhsatnamenin işyerine asılma nedeni hususunda çelişkili beyan ve iddialarda bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine; karşı davada davacının yüzölçümü yetersiz olan işyerine ruhsat verilemeyeceğini bildiği halde davacı yan ile hizmet sözleşmesi yaptığı, ruhsat alınamayacağını öğrendiği anda sözleşmeyi feshetmesi gerekirken feshetmeyerek kusurlu davrandığı gerekçesiyle, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Mahkemece, reddine karar verilen asıl davada talep konusu edilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3. Kısmı uyarınca nispi, manevi tazminat istemi yönünden ise 10/3. maddesi uyarınca 2. kısmının 2. bölümü uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maddi ve manevi tazminat taleplerinin toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle asıl davada davacı yararına bozulması gerekmiş, gerekçeli karar başlığında karşı davada davacı sıfatı bulunmayan davalı ..... Yönetim Sistemleri Danışmanlık Hizm. Tems. Özel Eğit. Denet. Kont. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin de karşı davacı olarak belirtilmiş olması HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, başlığın ilgili bölümünün işbu düzelterek onama ilamında yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi ve HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile (HÜKÜM) bölümünün 4. bendindeki ""maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.200,00 TL"" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine ""maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.550,00 TL nispi ve red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.200,00 TL maktu"" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığının, işbu düzelterek onama ilamının başlık bölümünde yazılı olduğu şekilde düzeltilmesine; peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.