15. Hukuk Dairesi 2019/1984 E. , 2020/62 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, görevli ve yetkili ... Bölge Adliye Mahkemesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacının temyiz itirazlarına gelince ;
Davacı davasında sözlü anlaşma ile davalıya ait Restorantın ahşap işleri, ahşap pencere doğraması işleri, kapı, compact laminant vs. tüm işlerin yapımı ve işçiliğini üstlendiklerini, bu işle ilgili olarak düzenledikleri 16.03.2014 tarihli faturaya göre KDV dahil 231.206,84 TL alacaklarından bakiye 120.205,94 TL"nin ödenmediğini, yaptıkları icra takibine de davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptâli ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı yasal sürede cevap dilekçesi vermemiş, aşamalardaki beyanlarında işin ayıplı yapıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince dava konusu ve takip dayanağı faturanın davalıya tebliğ
edildiği, ancak davalı tarafından kabul edilmediği ve ticari defterlerine işlenmediği, böylece yapılan işin fiyatı konusunda tarafların anlaşamadıkları, bilirkişi raporuna göre yapılan imalâtın bedelinin tüfe/üfe endeksleri de kullanılmak suretiyle fatura tarihindeki değerinin 173.200,40 TL olduğu, 111.000,00 TL ödemeye göre davacının alacağının 62.200,40 TL olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve eser sözleşmesine göre imalât bedeli ile ilgili düzenlenen faturaya dayalı olarak yapılan icra takibine itiraz sebebiyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte davalı aşamalardaki beyanları ile akdi ilişkinin varlığını kabul etmiştir.
Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. Faturaya itiraz edilmemesi sözleşme ilişkisini kanıtlamaz ise de, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması halinde, bu sözleşme gereğince düzenlenmiş olan ve süresinde itiraz edilmeyen faturadaki miktar kesinleşir. Somut olayda davacı tarafından düzenlenen ve takibe dayanak yapılan 16.03.2014 tarihli faturanın 20.03.2012 tarihli ihtarname ekinde davalıya 22.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı tarafından faturaya yasal süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda fatura içeriğinin kesinleştiğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusunun reddi doğru olmamış davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, bozma kararı başvurunun esastan reddi kararına ilişkin olduğundan HMK 373/1. maddesi gereğince bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 3.186,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.01.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.