Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 1992/7806
Karar No: 1995/655
Karar Tarihi: 23.02.1995

Danıştay 7. Daire 1992/7806 Esas 1995/655 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kişinin ölümü sonrası varislere intikal eden ticari servetin tespitine yönelik vergi incelemesi sonucunda, murisin keşide ettiği çeklerde yazılı tutarın veraset ve intikal vergisi matrahından tenzil edilemeyeceğine karar verdi. Çünkü çek, sadece havale niteliğinde bir ödeme emri şeklidir ve bir borç kabulünü içermez. Kanunen, iktisap edilen malların değerlerinden borçların tenzili mümkündür, ancak çeklerde adı geçen şahıslarla murisin ticari ilişkisi olmadığı için çeklerdeki borçlar bu kapsama girmiyor. Mahkeme ayrıca, incelenen belgelerdeki satış faturalarının gerçeği yansıtmadığı sonucuna vararak cezalı tarhiyat yapmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nun 692, 694, 695 ve 707. maddeleri ile Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 12. ve 7338 sayılı maddeleri bu karara dayanmaktadır.

Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 655
Esas Yılı : 1992
Esas No : 7806
Karar Tarihi : 23/02/995
MURİS TARAFINDAN KEŞİDE EDİLMİŞ ÇEKLERDE YAZILI TUTARIN, VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ MATRAHINDAN TENZİL EDİLEBİLECEK BİR BORÇ OLARAK KABUL EDİLEMEYECEĞİ HK.
Muris ........'ın 31.1.1991 tarihinde vefatı üzerine, ölüm tarihi itibarıyla intikal eden ticari servetin tespitine ilişkin vergi inceleme raporuna istinaden, varisler adına 1991 yılı için salınan kaçakçılık cezası veraset ve intikal vergisini; dosyada mevcut inceleme raporu ve eklerinden, veraset ve intikal vergisi beyannamesinde, ….-lira tutarından menkul, … tutarında gayrimenkul, buna karşılık muhtelif kişilerden murisin çek ve senetle (bonoyla) aldığı ….-lira borç intial ettiği hususunun beyan edildiğinin, borçlara ilişkin olarak yapılan incelemede, borçlarla ilgili şahısların, murisle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığının, varislerden ...'ın bu borçların zirai mahsul karşılığında alındığını beyan etmesine rağmen, adı geçenlerden mal alındığını gösteren fatura veya müstahsil makbuzu olmadığından, beyan edilen borçların indirimi kabul edilmeyerek cezalı tarhiyat yapıldığının, çeklerden ve borç senetlerinden (bonolardan), murisin beyannamede yazılı kişilerden borç aldığı ve varisler tarafından da, söz konusu borç beyan edildiğinden, inceleme elemanınca, borç senelerinde veya çeklerde adı yazılı kişilerin ifadelerine başvurulmadığı gibi, aksi yönde herhangi bir inceleme de yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, cezalı tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
Uyuşmazlık, murisin ölüm tarihi itibariyle varislere intikal eden ticari servetin tespitine ilişkin inceleme raporu ile, varisler tarafından verilen veraset ve intikal vergisi beyannamesinde, borç ve masraflar kısmında beyan edilen toplam ….-liralık çek ve senete (bonoya) dayalı borçların kabul edilmemesi suretiyle ve ölüm tarihi itibarıyla yapılan ….-liralık satışa ilişkin faturalarda miktar ve fiyatların gösterilmediğinin ve bu satışların sadece intikal eden malvarlığını düşük göstermek amacıyla kayıtlarda gösterildiğinin tespiti üzerine, bu tutar ticari servete eklenerek bulunan matrah üzerinden takdir komisyonu kararına istinaden kaçakçılık cezalı veraset ve intikal vergisi salınmasından doğmuş bulunmaktadır.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bonoya dayalı ….-liralık borç yönünden bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Çeklere dayalı ….-liralık borca gelince;
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 692.maddesinde, çekin, çek kelimesini ve eğer senet Türkçeden başka bir dille yazılmışsa o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi, ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını, ödeme yerini, keşide gününü ve yerini, çeki çeken kimsenin (keşidecinin) imzasını ihtiva edeceği, 694.maddesinde, Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatap olarak ancak bir bankanın gösterilebileceği, 695.maddesinde de, bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatabla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşmanın mevut olmasının şaktr olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler uyarınca, bir ödeme aracı olan çek, emre yazılı bir senettir ve nama yazılı bir senet haline getirilmek istendiğinde, "emre yazılı değildir" veya ciro ile devredilemez" şeklindeki ibarelerin senede yazılması gerekir. "Hakimire" olarak da düzenlenebilecek olan çek, niteliği gereği borç kabulünü içeren bir belge olmayıp, sadece havale
niteliğinde bir ödeme emri şeklidir ve bu nedenle, çek bir hakkın doğması, aktarılması ve ortadan kalkması amacıyla düzenlenmiş bir senet niteliğinde değildir. Türk Ticaret Kanununun 707.maddesi hükmü gereği, çekte yazılı tutar, çek görüldüğünde ödenir, buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 12.maddesinde ise, iktisap edilem malların değerlerinden veya değerleri yekunundan, veraset yoluyla vuku bulan intikallerde murisin ihticaca salih vesaika müstenit borçlarının beyannamede gösterilmek şartıyla tenzil olunabileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, 31.1.1991 tarihinde ölen murisin varisleri tarafından 26.4.1991 günü verilen veraset ve intikal vergisi beyannamesinde, muris tarafından, keşide edilen ... ... Şubesine muhatap, 5.9.1991 keşide tarihli …liralık ve 15.9.1991 keşide tarihli ….-liralık iki adet çekin muhteviyatının, çeklerde adı geçen ...'ya ödendiğinden bahisle tenzili talep olunan borç ve masraflar kısmında beyan edilerek indirilmesi talep edilmiştir.
Yapılan vergi incelenmesinde çeklerde adı geçen ... ile murisin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, varislerden ... tarafından çeklerde görülen borcun alınan zirai mahsule ait olduğu ileri sürülmekle birlikte bu kişiden murisin mal aldığını gösteren herhangi bir fatura veya müstahsil makbuzu ibraz edilemediğinden, çeklerdeki tutarın "ihticaca salih vesaika müstenit" bir borç niteliği taşımadığı niteliği taşımadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, murisin "ihticaca salih vesaika müstenit" bir borcu olarak kasul edilemeyecek olan çeklerdeki 80.500.000.-liranın veraset ve intikal vergisi matrahından indirilmesi mümkün bulunmadığından, mahkemece kararda yazılı gerekçeyle bu kısma ilişkin cezalı tarhiyatın kaldırılmasında yasal isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, vergi incelemesi sırasında, incelenen defter ve belgelerden, murisin 31.1.1991 ölüm tarihi itibarıyla düzenlenen çimento ve yem satışına ilişkin ….-liralık satış faturasında, satılan ürünlerin miktarlarının ve birim fiyatlarının yazılı olmadığı tesbit edildiğinden, bu satışların gerçek olmadığı, varislerce murisin malvarlığının düşük göstermek amacıyla kayıtlara intikal ettirildiği sonucuna varılarak bu tutarın intikal eden ticari servete eklenmesi suretiyle cezalı tarhiyatın yapıldığı ve yükümlüce bu husus da davaya konu edilmesine rağmen, vergi mahkemesince bu konu hakkında herhangi bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüyle mahkeme kararının borç kabul edilmeyen ….-liralık matrah kalemi ile hakkında karar verilmeyen ….-lira tutarındaki satış faturasına ilişkin fark yönünden bozulmasına, bonoya dayalı borçalar yüzünden ise reddine, kararın bu bölümünün onanmasına karar verildi.









Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi