11. Ceza Dairesi 2017/7858 E. , 2017/9446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan açılan kamu davasında sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda belirtilen suça konu sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ...Ürünleri İnş. Pvc. Sa. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki 01/07/2008 tarih ve VDENR- 2008/1994/35 sayılı vergi tekniği raporu ve eklerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilerek, adı geçen şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçunda dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına alınması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 359. maddesinde; "...Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir" şeklinde tanımlanmıştır.
Gerçek bir muamelenin miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde belgeye yansıtılması, belge konusunun adet, miktar, fiyat veya tutar yönlerinden eksik veya fazla gösterilmesidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Satın alınmayan mal veya hizmet için alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir.
Bu itibarla, belgesiz yapılan alım ve hizmetlerin başka bir mükellefin belgesiyle veya sahte belgeyle belgelendirilmesi halinde belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanmadığından sahte olduğunun kabulü gerekir.
Sanığın, alımlarını gerçekte mal aldığı mükellefler yerine sahte fatura düzenleyicisi olduğu tespit edilen şirketten temin ettiği, farklı tarihlerde düzenlenmiş sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle gelir vergisi ziyaına sebebiyet vermek şeklinde kabul edilen eyleminin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinin (b) fıkrasında tanımlanmış olan zincirleme şekilde “sahte fatura kullanmak” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uygulanmaksızın “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanmak” suçunu oluşturacağının kabulü ile suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.