16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3506 Karar No: 2018/4504 Karar Tarihi: 22.11.2018
Yargı görevini yapanı etkileme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3506 Esas 2018/4504 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, yargı görevini yapanı etkileme suçlamasıyla sanığın mahkumiyetine karar verilmesini beraat yerine hukuka aykırı olarak değerlendirerek bozmuştur. Sanığa hakim tarafından son söz verilmemesi CMK maddelerine aykırı bir davranıştır. Ayrıca, yargı görevi yapanları etkilemek suçunun maddi unsuru, hakime emir vermek, baskı yapmak veya nüfuz icra etmek olduğu ancak sanığın ihtiyati haczin kaldırılması için noter vasıtasıyla hakime ihtar çektiği için böyle bir unsuranın gerçekleştirilmediği belirtilmiştir. Hukuka aykırılık ise hukuka (hakka) karşı gelmek, onunla çatışma halinde olmak anlamına gelir. Suçun unsuru olarak hukuka aykırılığın gerçekleştiği söylenemeyeceğinden sanığın mahkumiyeti hukuka aykırıdır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 277/1, 62/1, 53/1'dir.
16. Ceza Dairesi 2018/3506 E. , 2018/4504 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Yargı görevini yapanı etkileme Hüküm : TCK’nın 277/1, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 31.05.2016 gün ve 2016/1298 E -2016/3799 K. sayılı kararı ile sanığın Yargı görevini yapanı etkileme suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma ilamı üzerine, mahkemece direnme ve mahkumiyet kararı verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.07.2018 gün ve 2018/16-276 esas, 2018/333 sayılı kararı ile yeni ve değişik gerekçeyle verilen karar direnme kararı niteliğinde olmadığı, önceki hükümde yer almayan bu hususların Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkân bulunmadığı gerekçesi ile temyiz incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmakla yapılan incelemede; 1-Hükmün açıklandığı 17.11.2016 tarihli oturumda hazır bulunan sanığa son sözün verilmemesi suretiyle CMK"nın 216/3 ve 289/1-h maddelerine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması, 2-Yargı görevi yapanları etkilemek suçunun maddi unsuru, yargı görevi yapanları emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek suretiyle veya her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak etkilemeye kalkışmaktır. Somut olayda ihtiyati haczin kaldırılması için noter vasıtasıyla hakime ihtar çekme şeklinde gerçekleşen davranışta hakime emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek şeklindeki seçimli hareketlerden herhangi birinin gerçekleşmediği açıktır. Hukuka aykırılık ise genel bir ifadeyle hukuka (hakka) karşı gelmek onunla çatışma halinde olmak demektir. Suçun unsuru olarak hukuka aykırılık, işlenen fiile hukuk düzeni tarafından cevaz verilmemesi, bütün hukuk düzeni ile çelişki ve çatışma halinde bulunulması anlamına gelmektedir. Hakime ihtarname çekmek usul hukuku açısından uygulamada rastlanan davranışlardan değil ise de, dava sırasında iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında hukuk düzeninin kesinlikle yasakladığı bir durum olmadığından suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3-Kabul ve uygulamaya göre de; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.