17. Hukuk Dairesi 2015/15095 E. , 2018/8087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin gerçekleşen trafik kazası sonucu ana, babası ve kardeşini kaybetmeleri nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 6.000,00 TL cenaze ve defin giderinin sürücü ve işleten yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle; 750.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faizle sürücü ve işletenden tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile cenaze ve defin gideri talebini 13.014,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, Ak sigorta A.Ş. vekili, kardeşlerin tazminat talebinin olamayacağını, temerrüde düşmediğini, poliçe limiti ile sorumlu oldukları savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kazayı kendisinin yapmadığını, aracı emaneten Ayhan’a verdiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 2.520,00 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ..."den olay
tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen tahsiline; 20.000,00 TL manevi tazminatın ..., 20.000,00 TL manevi tazminatın ..., 20.000,00 TL manevi tazminatın ..."a ödenmek üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ...’nun tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.203,24 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.