3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13417 Karar No: 2017/9202 Karar Tarihi: 20.06.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13417 Esas 2017/9202 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Temyiz incelemesinde, ilk olarak hükmün açıklanması neden olan suçun, tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal olduğu belirtildi. Bunun uzlaştırma kapsamına alınması gerektiği vurgulandı ve sanığın hukuki durumunun tekrar değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. İkinci olarak, alkolün etkisiyle çıkan kavga sırasında ilk haksız hareketin kimden geldiği hususunun belirlenmemesi ve şüpheli kalan bu hususun karar yerinde tartışılmaması eleştirildi. Üçüncü olarak, sanık hakkında yapılan ceza uygulamasında asgari haddin gözetilmediği ve eksik ceza tayini yapıldığı ifade edildi. Son olarak, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle sanığın hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nin 106/1-1.cümle ve 116/4. maddeleri, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrası, 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi, 86/1, 87/1-d-son maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli kararı yer almaktadır.
3. Ceza Dairesi 2016/13417 E. , 2017/9202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine,ancak; 1) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK"nin 106/1-1.cümle ve 116/4. maddeleri uyarınca hükmolunan tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, uzlaştırma bürosuna gönderilerek, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, anılan hükümler yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanık savunması ve dosya kapsamına göre sanık ve mağdur arasında alkolün etkisi ile çıkan kavgada ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu gözetilerek, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde CGK"nun 22.10.2002 tarih 2002/4-238 esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması, 3) Sanık hakkında TCK"nin 86/1, 87/1-d-son maddesi gereğince uygulama yapılırken cezanın asgari haddinin 3 yıl olduğu gözetilmeden sanık hakkındaki cezanın 2 yıl hapis cezası olarak uygulanması suretiyle sanığa eksik ceza tayini, 4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.