Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6297
Karar No: 2011/23034

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6297 Esas 2011/23034 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada borçlu vekili meskeniyet şikayeti yapmıştır. Mahkeme şikâyeti kabul etmiştir. Ancak alacaklı vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği belirtilmiştir. İpotek tarımsal kredi borcuna karşılık tesis edildiği için meskeniyet şikayetinin reddedilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca mahkemenin, bozma ilamına uyulmasına rağmen gerektiği gibi ek rapor alınmayarak eksik incelemeyle karar verildiği belirtilmiştir. Kararda İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca bozma kararı verilmiştir.
İİK.366: Eksik araştırma yapmış veya gereği gibi araştırma yapmamış olup, kararın bozulmasını gerektiren bir hususun varlığı ortaya çıkarsa, temyiz istemi üzerine Yargıtay tarafından verilen bir kararın veya kararın herhangi bir bölümünün yeniden ele alınması hâlinde ilk karar bozulmuş sayılır.
HUM
12. Hukuk Dairesi         2011/6297 E.  ,  2011/23034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/12/2010
    NUMARASI : 2010/168-2010/557

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekilinin meskeniyet şikâyeti üzerine mahkemece şikâyetin kabulüne karar verilmiş, alacaklı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, “ öncelikle borçlunun sosyal durumunun araştırılmadığı, bilirkişi incelemesi yaptırılarak mahcuzun kıymeti ve ayrıca borçlunun haline münasip evi alabileceği bedelin ayrı ayrı tespit edilmediğinin belirtildiği, bu nedenle kararın eksik inceleme ile verildiği, ayrıca meskeniyet şikayetinde bulunan taşınmaz üzerinde T.C. Ziraat Bankası lehine verilmiş ipotek bulunduğu, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, aksi takdirde borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı öncelikle taşınmaz üzerindeki ipoteğin niteliği ilgili bankadan sorularak ipotek akit tablosu celp edilerek ipoteğin hangi amaçla tesis edildiğinin saptanması gerektiği” belirtilerek karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyma kararı verilmiş ancak, “ ipoteğin tarımsal kredinin teminatı olarak verildiği ancak haciz tarihinde iddianın aksine ipotek borcunun ödenmediği, zira kredi borcunun bankaya 23/10/2008 tarihinde ödenip davaya konu haczin ise taşınmaz üzerine bu tarihten daha önce 20/02/2008 tarihinde konulduğu, bu itibarla haczedilmezlik şikayetin dinlenemeyeceği, şikayetçinin rızasıyla kurulan ipotek nedeniyle meskeniyet iddiasından peşin olarak vazgeçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine” karar verilmiştir.
    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller.
    Somut olayda 7.2.2007 tarihli ipotek resmi senedinin incelenmesinde, ipoteğin tarımsal kredilerden doğan borca karşılık tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile ipotek yukarıda açıklandığı gibi zorunlu ipoteklerden olup borçlunun meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel teşkil etmez.Ayrıca bozma ilamına uyulduğu halde gereği yerine getirilerek belirtilen hususta ek rapor alınması gerekirken alınmaması ve tartışılmaması suretiyle de eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi