5. Hukuk Dairesi 2017/33921 E. , 2019/5229 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21/03/2019 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kısmen kapama nar kısmen kapama bağ niteliğindeki ...... ili ...... ilçesi ...... köyü 102 ada 268 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma karrı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele dava tarihinden dört ay sonrası olan 10.02.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.09.2015 tarihine, bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise dava tarihinden dört ay sonrası olan 10.02.2014 tarihinden 31.05.2017 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kendisini vekilli temsil ettiren davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davalı taraftan alınmasına karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-28.04.2018 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince davacı idare harçtan muaf olup, aleyhine harca hükmedilmemesi gerektiğinden,
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinin tümüyle çıkartılmasına ,yerine (bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan 113.418,00 TL bedele 10.02.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.09.2015 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen bedelden, mahkemece ilk kararla tespit edilen bedelin mahsubu sonrası oluşan fark bedel 87.076,43 TL bedele ise 10.02.2014 tarihinden 31.05.2017 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine) cümlesinin yazılmasına,
b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7.bendinden (davalıdan alınarak davacıya verilmesine) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (davacıdan alınarak davalıya verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının harca ilişkin 4 nolu bendinin çıkartılmasına, yerine (Davacı ... Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılmış olan harcın istem halinde davacı idareye iadesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.037,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 2.037,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.