17. Hukuk Dairesi 2015/15139 E. , 2018/8079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu sakat kaldığı belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL maluliyet ve 1.000,00 TL işten ve güçten kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini maluliyet tazminatı yönünden 135.335,50 TL"ye, işten ve güçten kalma tazminatını 1.221,61 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının ve müterafik kusurun tespiti halinde kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazanın hatır taşıması sırasında meydana geldiğinden tazminat tutarında yine indirim yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile, aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan davacının maluliyeti nedeni ile 135.113,87 TL zararından takdiren %30 oranında hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmak sureti ile 94.579,10 TL olarak kabulü ve aktüer bilirkişi raporunda hesap olunan 1.221,61 TL geçici iş görmezlik zararından hatır taşıması nedeni ile takdiren %30 oranında kusur indirimi yapılması sureti ile 854,70 TL olarak kabulü ile toplam 95.433,80 TL
(94.579,10 TL maluliyet zararı + 854,70 TL geçici işgöremezlik zararı = 95.433,80 TL) maddi tazminatın işbu dava tarihi olan 27/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin ve hükmedilen maddi tazminata işletilecek faizin başlangıç tarihine ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, kazanın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmadığının anlaşılmasına, dava ve ıslah dilekçesinde açıkça avans faizi talep edilmemiş olmasına göre, davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nin 43. (6098 sayılı TBK"nin 51. md. ) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut olayda, davaya konu ceza dosyasındaki beyanlardan davacının yolcusu olduğu kamyonun sürücüsü ve maliki olan Recep"in davacının kız kardeşinin eşi olduğu ve olay günü sünnet düğününe gitmek için yola çıktıkları anlaşılmaktadır. Bu hususlar göz önüne alındığında, ahlaki görevin ifası niteliğinde olan söz konusu taşımanın hatır taşıması olarak
değerlendirilemeyeceği açıktır. Bu itibarla, ifade olunan hususlar dikkate alınarak, olayda hatır taşıması söz konusu olmadığından, 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK"nin 51. md.) gereğince tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmaması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle %30 oranında hatır taşıması indirimi yapılması isabetli görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ve aşağıda dökümü yazılı 4.889,08 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.