Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14459
Karar No: 2017/2220
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14459 Esas 2017/2220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin tanınmış markalarına benzer nitelikteki bir markanın tescil başvurusunda bulunan davalıya karşı dava açtı. Davacı, davalının markasının tanınmışlığından haksız yararlanacağını ve bu nedenle dava konusu kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etti. Mahkeme, davalının başvurusunun davacının markalarıyla benzer olmadığı ve tanınmış markadan haksız yararlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacının temyiz itirazlarının reddine karar verildi.
556 sayılı KHK'nin 8/1-b hükmü, benzerlik engelini ifade etmekte olup, başvurunun mal ve hizmet grubu bakımından redde mesnet markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerle örtüşmediği için bu engelin gerçekleşmediği belirlenmiştir. KHK 8-4 bakımından ise, davacının itiraza dayanak markaları tescilli ve belirli bir yoğunlukta yaygın kullanım sonucu tanınmışlık sağladığı ancak tanınmış markadan haksız yararlanma veya tanınmışlığına yada ayırt ediciliğine zarar verme durumlarının gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2015/14459 E.  ,  2017/2220 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/07/2015 tarih ve 2013/147-2015/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin "..." esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "...+..." ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkili tarafından itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, başvurunun 43. sınıftaki hizmetleri içerse de karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla, 2013-M-2732 sayılı ... kararının iptaline, marka başvurusunun tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu “...” ibareli marka başvurusu ile davacı markalarının farklı mal ve hizmetleri kapsadığını, davalı başvurusunun kapsadığı 43. sınıf yönünden iltibas tehlikesi bulunmadığını, davalı başvurusunun “...” kelimesi ile beş adet yıldız şeklinden oluştuğunu, sözcük ve şekilden oluşan bu kompozisyonun davacının “...” ibareli markaları ile benzer olmadığını, "..." markasının kral ve kraliçenin taktığı egemenlik alametlerinden biri olan başlıktan esinlenilerek oluşturulduğunu, bu bakımdan “...” markasının kavramsal algı yönünden ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğunu, davalı markasının hizmet markası olmasının iltibas ihtimalini ortadan kaldırdığını, davacının tanınmışlığa dayalı iddialarının yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili; müvekkili markası ile davacının tekstil ürünlerinde tescilli seri markalarının iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, davacının markasını sadece bu ürünlerde kullandığını ve başka hiçbir mal ve hizmet üzerinde kullanmadığını, bu sebeple de markanın halk nezdinde sadece ev tekstil alanında bilinme ve tanınma ihtimali olduğunu, bu bakımdan da markaların tamamen ilişkisiz 43. sınıfta karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin “...” markasının da düdüklü tencere, tencere ve çaydanlık emtiasında tanınmış marka ./..
    olduğunu, yine müvekkili şirketin otel işletmeciliği alanında tanınmış bir firma olduğunu, ... markasının kavramsal algı yönünden ayırt ediciliği düşük bir marka olduğunu, bu bakımdan da markadaki beş yıldız şeklinin ayırt edici olduğunu, tüketicilerin zihninde oluşacak algı bakımından markaların tamamen farklı olduklarını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı markası ile başvurunun mal ve hizmet grubu bakımından benzenmediği, marka başvurusunun mal ve hizmet kapsamının redde mesnet markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerle örtüşmediği, ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi itibariyle tamamen farklı olduğu, ibarelerin de makul seviyede bilgilenmiş ortalama tüketiciler yönünden, benzer olmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK"nin 8/1-b hükmü anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği, KHK 8-4 bakımından ise davacının itiraza dayanak markalarının tescilli ve belirli bir yoğunlukta yaygın kullanım sonucu tanınmışlık sağladığı, başvurunun davacı markalarına benzer olduğu hususlarında bir kuşku olmadığı, fakat tanınmış markadan haksız yararlanma veya tanınmışlığına yada ayırt ediciliğine zarar verme durumlarının gerçekleştiğini kabule imkan olmadığı, davacının tanınmış markası ile başvuruya konu işaret arasında bir ilişkilendirme ve bağlantı kurulması mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi