23. Hukuk Dairesi 2014/3099 E. , 2014/2692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıf.)
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2012/379-2013/118
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften usul ve yasaya aykırı şekilde ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraca ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafa uygun bir süre içerisinde araç sahibi olması yönünde bir ihtar yapılmaması gözetilerek talebin zamanaşımına uğramadığı, ortağın yeniden araç sahibi olma veya ortaklığını devretme ihtimali mümkün bulunduğundan bu konuda ortağa uygun bir süre içerisinde araç sahibi olması yönünde ihtar yapılması, bundan sonra bu şartı yerine getirmediği takdirde ihraç edilmesinin hayatın olağan akışına, iyiniyet kurallarına ve kooperatifin amacına uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı hakkında verilen ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Kooperatiften çıkarılan ortağın hak ve borçları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi gereğince ihraç kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir. Dairemizin 17.12.2013 tarihli geri çevirme kararı ile davalı kooperatifin 27.05.2008 ve sonrası tüm genel kurul tutanaklarının öncelikle davalı kooperatiften, temin edilemezse ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ya da anasözleşmenin ilgili hükmü gereğince ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü"nden istenerek dosya içerisine konulması istenmiş ise de, geri çevirme kararının bu kısmının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve
kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğundan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca ilgili bakanlık İl Müdürlüğünden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, 27.05.2008"den itibaren dava tarihine kadar tüm genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve üyelerin varsa kooperatifin banka hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatife uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, sonuç olarak davacının 27.05.2008 tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davanın TMK"nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.