17. Hukuk Dairesi 2016/3766 E. , 2018/8074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."ın ... Aile Mahkemesi"nin ... Esas 2012/625 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili lehine hükmedilen tazminatın tahsili için davalı ... aleyhine yapılan ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/6550 sayılı icra takibinde malvarlığının tespiti sorgulamasında borçlu adına tapu kaydı bulunmadığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmazları 3. kişilere devretmek suretiyle davalının elden çıkardığını, ... Ceza Mahkemes"inin ... Esas sayılı dosyasından alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek suçundan davalı ... aleyhine yapılan şikayet dosyasının halen derdest olduğunu ... mevkiinde kain 311 ada 3 parsel sayılı taşınmaz"ın davalı ... adına 22.02.2013 tarihinde tapuda devir ve intikal işleminin muvazaalı olarak adı geçen davalıya tescil edildiğini, bu taşınmazın tapu kaydı üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulması ve davalı ... adına kayıtlı olan tapunun iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın bu dava açılmadan önce gördüğü lüzum üzerine 3. bir şahsa satış yoluyla devrettiğini satış bedelinin de İş Bankasına yatırılmak suretiyle ödendiğini, aynı bölgede kendi taşınmazlarının da olması ve böyle bir yere de ihtiyacı olması nedeniyle taşınmazı gerçek bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, davacının bu davayı açabilmesi için öncelikle aciz belgesi ibraz etmesi gerektiğini, davalı ..."nin kendisine devren satışını yaptığı taşınmaz ile alacaklısını ızrar kasdıyla bu tasarrufu yaptığını bildiğini veya bilmesi gerektiğini davacının ispat etmek zorunda olduğunu, davalı ..."nin boşanma kararını ve kararın mahiyetini bilebilecek durumda olmadığını, kendisiyle ticari ilişkiden kaynaklanan bir alışverişinin olduğunu bunun dışında bir diyaloglarının olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, diğer davalı ..."ya müvekkili tarafından dava konusu taşınmazın gerçek bedeli alınmak suretiyle 22.2.2013 tarihinde satıldığını, taraflar arasındaki boşanma davasının karar tarihinin 29.05.2012, kesinleşme tarihinin ise 30.05.2013 tarihi olduğunu, müvekkili Bahri"nin çeşitli yerlere borçları olup ödeme zorluğu içine düştüğünü, paraya ihtiyacı olduğundan dava konusu taşınmazı satışa çıkardığını, davalı ..."nın da aynı bölgede taşınmazlarının olması ve böyle bir yere de ihtiyacı olmasından dolayı gerçek bedeli ödenmek suretiyle adı geçen davalı tarafından satın alındığını, satışın gerçek bir satış olup muvazaalı devrin söz konusu olmadığını, iddia ederek davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ... 31.10.2014 tarihli keşif tutanağında yazılı olduğu şekli ile kendisine yapılan devrin geçerli olduğunu, Nevzat ile davacı ... arasındaki
boşanmayı bilmediğini sadece geçimsiz olduklarını duyduğunu, evi satın alınca oğlu Yavuz"un gelerek annesi ile babasının ayrıldığını söylediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; devir tarihinde henüz boşanma ilamının kesinleşmediği, davalı ... ile davalı ..."nin aynı sektörde iş yaptığı, bu iki davalı arasındaki devrin davalı ..."nin Türkiye İş Bankasına olan kredi borcuna satış bedelinin cevap dilekçesindeki ekindeki banka hesap dökümünde bu miktar kadar yapılmış bir ödemenin bulunmaması nedeniyle adı geçen iki davalı arasındaki devrin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı,
devrin muvazaalı olduğuna dair dosyada herhangi bir ancak davalı ... ile ... arasındakikanıt bulunamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
Mahkemece davalı borçlu ... ile davalı ... arasında muvazaalı ilişki olduğunun kabul edildiği ancak davalı ... ile davalı ... arasında muvazaa olduğunun ispatlanamaması gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Diğer yandan muvazaaya dayalı iptal davalarında mal kaçırma kastı olan borçlu durumunda olandır. Borçlunun aciz içinde olduğunu taşınmazı devralanların bilip bilmemesi önem taşır.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında görülmekte olan ... Aile Mahkemesi"nin ... E. sayılı boşanma davası sonucunda hükmedilen tazminat alacağını ödememek maksadı ile davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulü davalı ... tarafından arkadaşı, ticari iş ilişkisi bulunan davalı ..."ya muvazaalı devrettiğini beyan ederek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ...; davalı ... ile aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ederek dava konusu gayrımenkulü gerçek bedelini ödeyip satın aldığını, gayrımenkulü elden çıkartarak davalı ..."ye devrettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; dinlenen davacı tanığı ... beyanında; "davalı ..."ın mal kaçırmak için gayrımenkulü devrettiğini, davalı ... ile görüşerek söz konusu evi almamasını söylediğini, köyün küçük olması sebebi ile gayrımenkulün 35.000,00 TL civarına satıldığını duyduğunu” beyan etmiştir.
Davacı tanığı ..."nin beyanında “dava konusu gayrımenkul satışının davalı borçlu Bahri tarafından davalı ..."ye yapıldığını, bunu da köyün küçük olması sebebi ile duyulduğunu”
Davalı Tanığı ... beyanında davalı ... ile aynı köylü olduklarını,
Davacı tanığı ... beyanında, "davacının kızı olduğunu, davalı ... ile aynı köylü olduklarını, hatta komşu olduklarını,”
Davalı ... kendi beyanında da "davalı borçlu Bahri"nin mali durumunun kötü olduğunu bildiğini, davalı ile davacı arasındaki geçimsizliği bildiğini“ beyan etmiştir.
BK 19"a dayalı davalarda muvaza her türlü delil ile ispat edilebilir. Mahkemece tanık beyanları değerlendirilmeksizin ve bu beyanlara göre davalı ..."nin kötü niyetli olup olmadığı tartışılmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.