Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9766
Karar No: 2016/2550
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9766 Esas 2016/2550 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9766 E.  ,  2016/2550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.09.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın kanun konusu kalmadığından karar verilmeye yer olmadığına dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, paydaşı olduğu 608 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşlarının paylarını davalılara satış yoluyla devrettiklerini, bildirim yapılmadığını, önalıma engel olmak için satış bedellerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürerek, önalım nedeniyle payların adına tescilini istemiş, 17.10.2014 günlü dilekçe ile de bedelde muvazaa iddiasından vazgeçmiştir.
    Davalılardan İlami, taşınmaz paydaşlarına bildirim yapılması gerektiğini bilmediğini; .. bedelde muvazaa bulunmadığını, satış bedelinin dava tarihine uyarlanması gerektiğini, dava açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığını;..., satış bedelinin dava tarihine uyarlanması gerektiğini, dava açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılar İlami ve..paylarını yargılama sırasında devretmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına; davalı ... hakkındaki istemin de kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde dava konusu 608 parsel sayılı taşınmazda davalı ...’ın payı gerçekte 35.000,00 TL bedel ile edinmesine rağmen önalıma engel olmak için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiş, bu isteminden 17.10.2014 günlü dilekçesi ile vazgeçmiştir. Mahkemece, tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 49.953,50 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. HMK’nın 312/1. maddesinde “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken satış bedelinin
    tamamı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir olunarak yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    01.03.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    K A R Ş I O Y
    Davanın konusu, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemidir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dairemiz çoğunluğu tarafından; davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması ve dolayısı ile bu iddiasından sonradan vazgeçmesi nedeniyle iddia edilen bedelle mahkemece kabul edilen bedel arasındaki fark üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine ve bu oranda yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    HMK"nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine (bu kapsamda vekalet ücretine) mahkemece re"sen hükmedilir. Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326).
    Somut olayda da dava, tam kabulle davacı lehine ve dolayısıyla davalı aleyhine hükme bağlanmıştır. Mahkemece de bu kabul gözetilerek doğru şekilde yargılama giderlerine-vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Bir dava içerisinde iddia ya da savunma olarak ileri sürülen hususların kısmen ya da tamamen kanıtlanamamış olması davanın kabul ya da reddine veyahut kısmen kabul veya reddine yol açmamış ise bu durum yargılama giderinin tespitinde gözönünde bulundurulamaz.
    İşbu davada bedelde muvazaa iddiası ileri sürülmüş ise de sonradan bu iddiadan da vazgeçilmiştir. Kaldı ki bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamış olmakla birlikte davanın kabulüne karar verilmiştir. Böylece davalı aleyhine hüküm kurulduğundan mahkemece re"sen belirlenen daha doğrusu TMK"nın 734. maddesi uyarınca depo edilmesine karar verilen tapudaki satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderleri toplamı dava değeri kabul edilerek bunun üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Olayda objektif dava yığılması ya da davanın kısmen kabulü gibi ayrıksı hususlar da söz konusu olmadığından, kabulle sonuçlanan ve tek bir dava konusu bulunan bu davada avukatlık ücretinin tapudaki taşınmaz satış bedeli üzerinden nispi olarak belirlenmesi isabetli görülmüştür.
    Bir an için eldeki uyuşmazlık bedel yönünden kısmi dava ya da belirsiz alacak davası gibi düşünülse bile, yürürlükte bulunan AAÜT"nin 5/2 maddesi kapsamında mahkemece, dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını tespit edilen bu değere (depo edilen değere) göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, re"sen belirlenmiş dava değeri üzerinden hesaplanır.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi