
Esas No: 2010/2841
Karar No: 2010/5685
Karar Tarihi: 29.11.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2841 Esas 2010/5685 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının yapılan yargılamasında zamanaşımı nedeniyle reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 26.01.2010 gün ve 404/25 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına 9.8.1994 tarihinde satın alınan arsa vasfındaki 1823 parsel ile 1995 yılında üzerine inşa edildiği açıklanan villanın alımı ve inşasında vekil edeninin de en az yarı oranda katkıda bulunduğunu açıklayarak belirlenecek değerleri üzerinden %50 katkı payı alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının boşanma dosyasında herhangi bir nafaka ve tazminat talebi olmadığını, anlaşarak boşandıklarını, davacının alımda katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu ve boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren TMK.nun 178.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini açıklayarak davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 3.12.1981 tarihinde evlenmiş, 30.6.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.4.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m.), 1.1.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 30.6.2003 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. 202. ve 4722 s.Yürürlük K.m.10/1.m)
Ne sebepten doğmuş olursa olsun “her türlü alacak” kural olarak zamanaşımına tabi olup mal rejimine yönelik katkı payı alacağı için de belirli bir süre sessiz kalınırsa bu hareketsizlik o alacağın artık dava edilmesine engel oluşturur. Başka bir anlatımla zamanaşımı söz konusu olur. 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra evlilik birliği içinde edinilen mallarla ilgili olarak açılan (ölümle evliliğin sona ermesi hali hariç) değer artış payı ve katılma alacağına ilişkin talepler bakımından TMK.nun 178. maddesinde yazılı 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması doğru ise de 1.1.2002 tarihinden önce 743 sayılı TKM.nin yürürlükte olduğu dönemde evlilik birliği içinde edinilen mallarla ilgili eşlerden birinin açtığı katkı payı alacağına ilişkin davalarda 743 sayılı TMK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1 ve 10.maddeleri de dikkate alındığında 1 yıllık zamanaşımı süresi uygulanamaz. Eldeki dava, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 9.8.1994 tarihinde edinilen arsa ve 1995 yılında üzerine inşa edilen bina ile ilgili katkı payı alacağına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin bölümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerinde uygulanır. 743 sayılı TMK.nun 5.maddesi yoluyla Borçlar Kanununun 125. maddesinde "bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir" hükmündeki (her dava) sözcüklerini "bütün alacaklar" tarzında anlamak gerekir. Öte yandan Borçlar Kanununun 132/3.bendi uyarınca “nikah (evlilik) devam ettiği sürece eşler arasında zamanaşımı işlemediğinden” zamanaşımının başlangıcı; boşanma kararının kesinleştiği tarih (10.4.2007) olarak kabul edilmelidir. Bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar B.K.nun 125.maddesinde açıklanan 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir. Öyle ise mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu arsa ve üzerine inşa edilen binanın alım ve inşa tarihleri itibariyle uyuşmazlığın 1.1.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.