Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4472 Esas 2017/9406 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4472
Karar No: 2017/9406
Karar Tarihi: 27.12.2017

Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4472 Esas 2017/9406 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/4472 E.  ,  2017/9406 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanıklar hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların, ..."a ait kimlik ve adres bilgisi vermedikleri, icra takibi sırasında çıkarılan tebligatların kişilerin adreste tanınmaması nedeniyle bila tebliğ iade edildikleri, tanık ..."ün beyanı doğrultusunda mahkemece kolluğa yaptırılan araştırmada adreste şahısların tanınmadığı cevabının verildiği, sanıklar tarafından borçlu görünen şahıslar ile aralarındaki ticari münasebeti delillendirecek fatura vb. belge ibraz edilemediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi ile cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından suça konu senetlerin önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği araştırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi
    Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/12/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.