17. Ceza Dairesi 2016/17376 E. , 2018/8878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya arasında yer alan fotoğraflar ve 16.07.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, müştekiye ait konutun kapı çerçevesinde sert cisimle zorlama izlerinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamede bozma isteyen (2) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Ancak;
1-Hakkında ayrı kovuşturma yürütülen ..."nin müdafii olmaksızın kolluk huzurunda şüpheli sıfatıyla alınan savunması ile 20.02.2014 tarihli yer gösterme işlemine ilişkin ayrıntıları içeren araştırma tutanağı dışında, dosya arasında mevcut bulunan bilgi ve belgelere göre suça sürüklenen çocuğun atılı suçları işlediğine ilişkin olay yerinde parmak izi, DNA analiz raporu, kamera görüntüsü veya yeminli tanık anlatımının bulunmadığı, haklarında ayrı kovuşturma yürütülen diğer sanıklar ... ve ..."a yaptırılan yer gösterme işlemine ilişkin tutanaklarda, müştekiye ait evden atılı suçların işlendiğine ilişkin bir bilginin bulunmadığı, yine sanık ..."nın kolluk huzurunda alınan savunmasında, suçun işlendiği Çeşme İlçesi"ne suça sürüklenen çocuk ile birlikte hiç gitmediklerini belirttiği, sanıklar ..., ... ve ..."nin kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla alınan ifadelerinde, suça sürüklenen çocukla birlikte müştekiye karşı atılı suçları işlemediklerini beyan etmeleri karşısında; dosya kapsamında bulunup hükme esas alınan bir çok soruşturma evrakının onaysız fotokopi niteliğinde bulunması ve suça sürüklenen çocuk ..."ın 28.04.2014 tarihli celsede belirttiği ""Yer gösterme işlemine"" ilişkin tutanağın da dosya arasında bulunmadığı göz önüne alınarak, söz konusu tüm belgelerin asılları veya onaylı örneklerinin dosya arasına alınıp, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdiri gerekirken, yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
Kabule göre de;
2-Müştekinin soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, 27.01.2014 günü konutundan ayrıldığını, 08.02.2014 günü saat 18.00 sıralarında, komşusunun evine hırsız girdiğini öğrenmesi üzerine, saat 20.00 sıralarında konutuna gittiğini ve atılı suçların işlendiğini öğrendiğini belirttiği, dosya kapsamından suçların işlendiği zaman diliminin net olarak tespit edilemediği, buna göre ""Şüpheden sanık yararlanır"" (in dubio pro reo) ilkesine göre suçların gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken; suçların gece vakti işlendiği hususundaki delillerin nelerden ibaret olduğu ortaya konulup tartışılmadan, hırsızlık suçundan TCK"nın 143. maddesi gereğince artırım yapılarak, konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden de TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması sureti ile fazla ceza tayini,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen "Kasıtlı suçtan mahkum olmama" nesnel koşulunun bulunduğu, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmayan suçlardan olduğu, öznel koşullar yönünden olaya bakıldığında, suça sürüklenen çocuğun duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının da bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında ""...zararın giderilmediği nazara alınarak..."" şeklinde yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Adli sicil kaydında suç tarihinden önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 3. fıkrasına göre, aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca sonuç cezanın 1 yıl 3 ay 16 gün yerine 1 yıl 3 ay 18 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,; mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, aynı Kanun"un 151/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca sonuç cezanın 2 ay 6 gün yerine 2 ay 7 gün hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini; son olarak aynı Kanun"un 116/1-4, 119/1-c, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olarak eksik ceza tayin edilmesi,
6-Hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 04.12.2014 tarihli oturuma ilişkin duruşmanın kapalı yapıldığının belirtilmesine karşın, “açık” oturumda tefhim edildiği belirtilmek suretiyle çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 19/06/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.