16. Hukuk Dairesi 2015/13492 E. , 2017/7398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1957 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 01.11.2007 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; her ne kadar davacı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından ıslah edilmek suretiyle tarım arazisi haline getirildiğini ve zilyetlikle tescil şartlarının gerçekleştiğini ileri sürmüş, aynı şekilde dinlenen mahalli bilirkişiler de bu yönde beyanda bulunmuş, teknik bilirkişiler de raporlarında taşınmazın tarım arazisi olduğunu belirtmiş iseler de mahkemece keşifte yapılan gözlemde taşınmazın içerisinin halen taşlık olduğunun anlaşıldığı belirtilerek imar ve ihyanın henüz tamamlanmadığı ve dolayısıyla tescil şartlarının davacı açısından gerçekleşmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, keşifte üç yerel bilirkişinin beyanları birlikte ortak olarak alındığı gibi, mahkemenin gerekçesinde dayandığı gözleminin de keşif tutanağına yansıtılmadığı anlaşılmış; fen bilirkişisinden keşfi denetime elverişli, taşınmazı komşuları ile birlikte gösterir krokili rapor alınmamış, jeolog bilirkişi çekişmeli taşınmaz ile ilgili sunduğu 27.7.2009 tarihli raporunda dereden bahsetmesine rağmen derenin nereden geçtiği fen bilirkişisi raporunda belirtilmemiş, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, eksik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmazın fotoğrafları çektirilerek dosyasına konulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmaz bölümüne komşu taşınmazlar belirlenerek, varsa bu taşınmazlara ait tutanak suretleri, varsa dayanağı belgeler ile dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişi ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz bölümünün toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazın niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını açıklayan rapor alınmalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.