10. Hukuk Dairesi 2016/65 E. , 2018/6431 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-...San. ve Mad.İşl.A.Ş. 2-... adlarına Av. ...... 3-... 4-...Tic.Ltd.Şti. 5-... 6-... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 18.06.2015 günlü ve 2011/614-2015/515 sayılı hükmün, davalılardan ... ...A.Ş. ve ... avukatı ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-) Eldeki dosyada aleyhine hüküm kurulan davalı “... Tic. Ltd. Şti’ne” gıyabi hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Şirketlerin adresi, Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı bulunan adresidir. Öncelikle davalının ticaret unvanı ve adresi Ticaret Sicil Memurluğundan belirlenmelidir. Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. Maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Ayrıca, Tebligat Kanununun 7/a maddesinde, “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır” denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Elektronik Tebligat Yönetmeliği” çıkarılmıştır (RG 19.1.2103 t. S. 28533).
Mahkemece yetkili Ticaret Sicil Memurluğundan, davalı “... Tic. Ltd. Şti’ne” kayıtlı adresi sorularak, adı geçen davalı şirkete yukarıda açıklandığı mevzuat hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliğinin sağlanması,
2-) Eldeki dosyada, hükmü temyiz eden davalı ... ve ... San. ve Mad. İşl. A.Ş vekilince, adı geçen ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan davalılar için temyiz talebine konu tutar üzerinden ayrı ayrı nispi temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı ödenmesi gerekirken bu hususa uyulmadığı ve eksik harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan, 1086 Sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden adı geçen davalılar vekili tarafından, yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmediği anlaşılmaktadır. Böyle olunca da, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere, belirtilen tüm eksiklikler giderilerek ve bir daha geri çevirmeye mahal vermemek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.