Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2926
Karar No: 2014/2677
Karar Tarihi: 07.04.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2926 Esas 2014/2677 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2926 E.  ,  2014/2677 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/04/2013
    NUMARASI : 2012/394-2013/238

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili tarafından borçlular S. Ç.. ve H. Ça.. aleyhine Kozan İcra Müdürlüğü"nün 2010/1911 Esas, 2010/1912 Esas, 2010/2268 Esas ve 2010/2269 Esas sayılı dosyalarından icra takibi başlatıldığını, borçlular adına kayıtlı taşınmazın icra yolu ile satıldığını, Adana 10. İcra Müdürlüğü"nün 2010/8202 Esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinde birinci , ikinci ve ücüncü sıranın davalı M.. E.."a, dördüncü sıranın Ç.. G.."a, beşinci sıranın M.. G.."e verildiğini, sıra cetvelinin hatalı olduğunu, müvekkiline ait Kozan İcra Müdürlüğü"nün 2010/2268 Esas ve 2010/2269 Esas sayılı dosyalarına sıra cetvelinde yer verilmediğini, satış tarihi itibariyle alacak miktarlarının sorulmadığını, Kozan İcra Müdürlüğü"nün 2010/2268 Esas ve 2010/2269 Esas sayılı dosyalarda haciz ve kesinleşme tarihleri önce olduğu halde sıra cetvelinde 6. ve 7. sırada yer yer verildiğini, davalılar M.. E.. ve Ç.. G.."ın borçlulardan alacağı bulunmadığını, davalılar ile borçlular arasındaki senet ve takibin muvazaalı olduğu kanısında olduklarını ileri sürerek, sıra cetvelinde satış bedelinin 29.199,00 TL"sinin davalılara ödenmesine ilişkin kararın iptalini, davalılara isabet eden hissenin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Ç.. G.. vekili, davalının ileri sürdüğü hususların büyük bölümünün icra mahkemesinin görevine girdiğini, muvazaaya yalnızca bir cümlede yer verilip buna ilişkin dava dilekçesinde delil bildirilmediğinden davanın bu yönüyle mesmu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı M.. E.. vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesi"nde sıra cetveline şikayet yoluna başvurması gerektiğini, alacağın muvazaalı olduğuna dair soyut iddialarla sıra cetvelinin kesinleşmesinin engellendiğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı M.. G.. vekili, davanın haksız ve yersiz olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın sıra cetveline itiraz davası olduğu, sıra cetvelindeki sıraya itiraz edildiği, dava dilekçesinde senedin muvazalı olduğu şeklinde beyanda bulunulsa da davacıdan muvazaa iddiasının açıklanması istendiği halde muvazanın hangi yönde olduğuna dair bir açıklama yapmadığı, dava dilekçesinin sadece sıra cetveline itiraz niteliğinde olduğu ve İİK"nın 142/3 maddesi gereğince " itiraz alacağın esas ve miktara taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesine arz olunur" hükmünün düzenlendiği, davacının dava dilekçesi ile sıra cetveline yönelik itirazda bulunduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde görevli ve yetkili Adana İcra Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
    Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK"nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi"nde (İİK"nın m.142/son) ileri sürülmelidir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde sıraya yönelik itirazları yanında dava dilekçesinin 6. bendinde, davalılar M.. E.. ve Ç.. G.."ın borçlulardan alacağının bulunmadığı, davalıların takip ve senetlerinin muvazaalı olduğunu ileri sürmüş olup, davanın tüm davalılar yönünden hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı ( muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Bu davada ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Buna göre mahkemece, görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenip, ispat yükü davalı tarafa yüklenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 11.03.2013 tarihli duruşmanın 2 no"lu bendi ile ispat yükü davacı tarafa yükletilerek, muvazaa iddiası ile ilgili tüm belgelerini sunması için davacı tarafa süre verilmesi, davacı tarafça açıklama dilekçesinde muvazaaya yönelik iddiasından vazgeçilmemesine rağmen, bu yönde açıklama yapılmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2- Kabule göre, karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-c maddesi hükmü uyarınca anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan Kanun"un 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi