20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/176 Karar No: 2017/6016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/176 Esas 2017/6016 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/176 E. , 2017/6016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında çekişmeli ... ili ... ilçesi ...mahallesi 258 ada 3 sayılı parsel 3.198,89m2 yüzölçümüyle ve kargir ev-tavuk kümesi-tarla vasfıyla davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ...; taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve çalılık taşlık durumda olduğu iddasıyla, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile ... adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davalılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 258 ada 3 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile tavuk kümesi ve tarla vasfıyla ... adına tapuya tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı olarak 1/2"er hisse ile ... ve ...’nın isimlerinin şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1956 yılında tapulama çalışması yapılmış ve taşınmaz tapulama dışı bırakılmış, 1988 yılında ise 6831 sayılı Kanun gereğince ... kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmış ve taşınmaz ... sınırları dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmeli 258 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu ancak davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tavuk kümesi ve tarla vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; taşınmazın beyanlar hanesine davalılar lehine kullanıcı şerhi verilmesi kararlaştırılmış ise de verilen karar bu yönden usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz 1988 yılında yapılan ... kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmalarında kesinleşen 2/B sahası dışında kalan yer olup, hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4.maddesi gereğince tutanak düzenlenmediğinden beyanlar hanesine zilyedlik veya fiili kullanım şerhi verilemez ise de kadastro tespit tarihi olan 2013 tarihi itibariyle çekişmeli taşınmaz üzerinde ev, yapı, ağaç..vb. var ise taşınmazın beyanlar hanesine ancak muhdesat şerhi verilebilir. Bu husus değerlendirilmeden taşınmazın davalıların kullanımında olduğuna ilişkin kullanıcı şerhi verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenle, mahkemece yerel bilirkişiler ve tarafların gösterecekleri tanıklar olduğu halde yeniden yapılacak keşifte, kadastro tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ev, yapı, bina olup olmadığı hususları irdelenerek muhdesat şerhi verilmesi koşulları değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı ... ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/06/2017 günü oybirliği ile karar verildi.