Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12936 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12936
Karar No: 2016/2532
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12936 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/12936 E.  ,  2016/2532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, 26.03.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı vekili, müvekkilinin murisi ..."ın terekesinin tespiti ile defterinin tutulmasını ve terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, 11.02.2015 tarihinde vefat eden...."ın yerleşim yeri adresinin bulunmadığı, 1587 sayılı Nüfus Kanununun 4. maddesi uyarınca nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yerine karine olduğu, murisin nüfusa kayıtlı olduğu yerin ... olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine dosyanın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde yetkili ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Muris yerleşim yerinde ölmüş ise murisin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri almak zorundadır.
    Muris yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hukuk mahkemesi hakimi murisin ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alır. Bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine göndererek bu ölümü gecikmeksizin bildirir. Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmeme sonucunu da doğurur.
    Terekenin tespiti, koruma önlemlerinin alınması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin taleplerin duruşma açılmadan inceleneceğine ilişkin yasal bir hüküm yoktur. Terekeye temsilci atanması isteğinde husumetin tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekmektedir.
    1587 sayılı Nüfus Kanunu"nun 4 ve 28. maddeleri gereğince nüfusa kayıtlı olunan yer, yerleşim yerine karine kabul edilirken, 1587 sayılı Nüfus Kanunu"nun 28. maddesi 21.10.2003 tarihli 4992 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından bu karineden vazgeçilmiş, 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda da böyle bir hükme yer verilmemiştir.
    Bu nedenle mahkemece tüm mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması, ölüm yerinde bulunan tereke mallarının korunması için gerekli önlemlerin alınması, murisin yerleşim yerinin hadise şeklinde incelenerek tespiti ile murisin yerleşim yerinin başka bir yer olduğunun belirlenmesi halinde yetkisizlik kararı verilerek tereke dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.